Tarihlse durum, Parti programı, resmi rapor ile açıklamalar vs. kaynak olarak almak netice ulaşmada daha isabetli ve sağlıklı bir yol olurdu; fakat şimdilik sizin yazdıklarınızı kaynak olarak aldığımızda geldiğimiz noktada:
- Sonuç/Gerçekleşme ne oldu,
- Gelecekte hangi yönden ve nasıl etkileyecek?
Öznemiz Türkiye, tekrar hatırlatırım.
Türkiye'nin başarılı olması ve olaylara müdahale etme kabiliyeti sahip olduğu uluslararası antlaşmalar ve ana yasal düzende ki izni kadardır. Dolayısı ile Türkiye'nin hamlelerini bu bağlamda değerlendirirsek ne kadar kısıtlı imkanlarla kısıtlı hamleler yaparak başarı yakalamaya çalıştığını idrak etmiş oluruz.
1. soruna cevap olarak Suriye meselesi devam eden bir süreç içerisinde, Türkiye denge politikası ve elinde ki kısıtlı halde bulunan kozları iyi oynayarak santranç tahtasında oyun kazanmaya çalışıyor, rakip oyuncunun elinde şah, vezir, kale, at varken bizim elimizde sadece piyon var ve bu piyonla rakibi masada şah mat etmeye çalışmaktayız diyebiliriz.
Türkiye'nin ana yasal düzende elinin güçlenmesi masada daha rahat hamle yapmasına neden olacak sebeplerden biri, ayrıca askeri alanda hava savunma şemsiyesi vb. Türkiye'nin elini güçlendirecek diğer hususlarda rakiplerinin Türkiye üzerine hamle yaparken dikkatli olmalarına neden olacak diğer askeri sebepler.
Türkiye sadece Suriye değil, diğer meselelerde güçlü olması için, güçlü bir ana yasal düzene sahip olmalı, uluslararası antlaşmalarda elini güçlendirmeli, enerji yollarını elinde tutmalı, nükleer ve hava savunma konularında caydırıcı olmalı. Ancak bu gelişmelerden sonra Türkiye sahada rahat hareket edebilecek ve milli bir duruş sergileyip milli dış politikada başarılı olabilecektir.
2. soruna gelirsek Suriye savaşı devam ettiği süre içerisinde Türkiye'nin PYD'nin saha hakimiyetini engellemesi yada durdurması çok elzem ve önceliklidir, bunun yanı sıra bölgede ki dengeler ve gelişmeler ışığında Rusya ve ABD gibi eli güçlü devletler ile sıcak bir çatışmaya girmeden aradan sıyrılıp kendini güncelleyerek masada ki pozisyonunu güçlendirmek zorunda.
Hükümet Türkiye'de kontrolü kaybederse Suriye'de de kontrolü kaybedebilir bu da Türkiye'nin felaketini hazırlayan bir başlangıç olabilir, yada gelecekte Suriye'de oluşacak yeni yapı ile ilişkiler dondurulur zamanla bu hükümet ile ilişkileri düzeltmeye gidilebilir. Netice de ülkeler daima geçmişte yaşadıklarını unutup menfaatlerinin olduğu yerde gündelik olarak dost olmaya devam edebilirler.
Suriye üzerinde aklıma gelen olası bazı senaryolar,
-Rusya ve İran ile anlaşılıp batıda Rusya'nın askeri liman olarak kullanabileceği bir devlet kurulur kuzey doğu bölgeler Türkmen dağı idlib halep rakka mümkünse derizzor Türkiye'de kalır, yada Türkiye destekli bir hükümet kurulur Suriye iki parçaya bölünür,
-Rusya ile işbirliğine gidilip PYD ve DEAŞ Suriye'den temizlenir tek parça halinde kalır Türkiye, İran ve Rusya'nın kabul edileceği yeni bir hükümete geçiş yapılır Suriye tek parça halinde kalır,
-Türkiye'nin hamleleri engellenir Rusya ve Amerika anlaşır PYD kuzeydeki kantonlarını birleştirir Esad hükümeti üzerinden akdenize açılır kürt bölgesi kısa süre içerisinde batı destekli İsraile dost güçlü bir devlet haline getirilir,
-Rusya ve İran halkı yıldırır ve bastırır bölgeyi şiileştirir ve İran-Irak-Suriye hattı birleştirilerek İsrail ve Türkiye için tehdit bir pakt oluşturulur.
-Türkiye PYD ve DEAŞ tehditini ortadan kaldırır muhalifler güçlenip sahada büyük alanlar kazanır tampon bölge kurulur Rusyayı geçiş hükümetine ikna eder Suriye tek parça kalır ve Türkiye bu hat üzerinden Arap dünyasına açılır,
-PYD sahada güçlenir Beklenmedik bir olay olur ve İsrail güneyden taraf gözetmeksizin müdahale eder NATO Rusya'yı geri çekilmeye mecbur eder ve kuzeyden güneye İsrail'in kontrol edeceği bir pakt oluşur.
-İslam devletleri Ürdün ve Türkiye üzerinden ortak bir operasyon yapar ve bölgeden Rusya ve İran geri çekilmek zorunda kalır.
Bu senaryolar çoğaltılabilir,
Burda mühim olan Türkiye'nin dışarıda bırakılmadığı Türkiye'nin de menfaatine olan bir senaryoda Doğu ile bağlarımızın kesilmeyerek ilişkilerimizin devam etmesi, karşımıza çok kötü yada tahminmizden iyi tabloların çıkması olası, zamanın ne zaman neyi getireceğini kestirmek şuanda cidden zor.
Ben şahsi olarak devletimizin milli bir dış politika güddüğünden dolayı sorunlar yaşadığımızı düşünüyorum, sizinle paralel olarak zamansız veya hatalı politikaların zaman zaman yaşandığını da farketmekteyim, ancak hükümetin devlet menfaatini gözettiğini düşünerek devletimizin bekası için arkalarında desteğimi sürdürüyorum.
Biz devletimizin yanında durdukça Türk devleti daha güçlü olacaktır, hayatımızı idame ettiğimiz bu vatan bizim gemimiz, fırtınanın yaşandığı şu havada bu gemiyi sağlam tutmak ise hepimizin görevi. Bu yüzden farklı fikirlere farklı renklere sahip olsakta bir arada uyum sağlayarak bu gemiyi sağa sağalim hedefine ulaştırmak zorundayız diye düşünüyorum.