What's new

Ülke Yönetimi

Status
Not open for further replies.
Abdullah Gül…
Cumhurbaşkanı oldu.

*

Yandaş medyada “Gül kokusu, Güller açtı, Gül döktüm yollarına” manşetleri atılırken, “Malezya mı oluyoruz?” tartışması başladı. Malezya'daki laiklik mücadelesinin sembol hukukçusu Malik İmtiaz, Hürriyet gazetesine verdiği röportajda gayet güzel izah etti… “10 sene önce bu hale geleceğimizi hiç kimse tahmin etmiyordu, bu gidişle 10 sene sonra biz İran'a benzeriz, Türkiye de Malezya olur” dedi!

*

Bismillah, ilk atama Malezya'dan oldu. Malezya İslam Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak çalışan Yusuf Ziya Özcan, YÖK başkanı yapıldı. Abdullah Gül'ün ilk icraatı kızını evlendirmek oldu, düğün İstanbul Gösteri ve Kongre Merkezi'nde yapıldı, üç bin davetli katıldı, tavandan ışık şelalesi döküldü, takılar Derishow'un hazırladığı torbalarla toplandı. Petkim satıldı. Türk bankaları Yunan bankalarına satıldı. Haşim Kılıç anayasa mahkemesi başkanı oldu, tarihte ilk'ti, hukukçu değil iktisatçıydı. Abdullah Gül'e George Clooney deniyordu, Çankaya Köşkü'ndeki ilk cumhuriyet bayramı resepsiyonuna Kevin Costner katıldı. Suudi kralı takvimde başka gün yokmuş gibi tam 10 Kasım'da Ankara'ya geldi, Abdullah Gül bu herife Çankaya Köşkü'nde törenle Türkiye Cumhuriyeti Devlet Nişanı taktı. Aynı herif, Abdullah Gül'le Tayyip Erdoğan'ı otele, ayağına çağırdı, gittiler, herif bunlara madalya taktı. Atlasjet uçağı Isparta'da düştü, 57 insanımızı kaybettik, bir hafta sonra, bu facianın sorumlularından olan Sivil Havacılık Genel Müdürü'ne Binali Yıldırım tarafından yılın en başarılı yöneticisi ödülü verildi. Terör tırmanışa geçti, 2007'de 163 şehit verdik. Sabah-atv'ye el konuldu, damadın şirketine verildi. Almanya, yeşil sermaye Yimpaş'ın ipliğini pazara çıkardı. “Ergenekon” icat edildi, şakır şakır tutuklamalar başladı. Abdullah Gül'ün oğlu bizim gibi salak değildi, zeki çocuktu, henüz 14 yaşında sigortalı oldu, henüz 15 yaşında alışveriş şirketi kurdu, Abdullah Gül “oğlum Bill Gates'i örnek alıyor, finansörü annesi” dedi. Türbanı üniversitelerde serbest bırakan yasa çıkarıldı. İmam hatip mezunları derneği, üniversitelerde çarşaf ve sarık'ın da serbest bırakılmasını istedi. Akp'ye kapatma davası açıldı. TEKEL'in sigaraları satıldı. Mezarda emeklilik yasası çıktı. Doğu Perinçek tutuklandı. İngiltere Kraliçesi geldi, yemin töreninde bile smokin giymeyen Abdullah Gül smokin giydi, Kraliçe buna şövalye madalyası taktı. Limanlar satıldı. Milli forma, turkuaz oldu. Şener Eruygur, Hurşit Tolon, emekli generaller tutuklanmaya başlandı, hilmi bey “kasaptaki ete soğan doğramam” dedi, bülent arınç “Türkiye bağırsaklarını temizliyor” dedi. Kuddusi Okkır alenen öldürüldü. Anayasa Mahkemesi, Akp'yi “laiklik karşıtı eylemlerin odağı” ilan etti, hazine yardımının kesilmesine hükmetti, Akp bir oyla kapatılmaktan kurtuldu. Yaşar Büyükanıt'a zırhlı audi alındı. Deniz Feneri rezaleti patladı. Teğmen Mehmet Ali Çelebi tutuklandı. Tuncay Özkan tutuklandı. Bedrettin Dalan yurtdışına kaçtı. Atatürk'ü sarhoş ve dinsiz gösteren “Mustafa” belgeseli vizyona girdi. CIA ajanı Graham Fuller'in “Yeni Türkiye” isimli kitabı piyasaya çıktı. Tayyip Erdoğan, Ergenekon savcısı Zekeriya Öz'e makam mercedesini verdi. Kemal Unakıtan ameliyata gitti, eşi Ahsen hanım “rabbime sordum, içime Cleveland doğdu” dedi. TRT Şeş yayına başladı. Mustafa Balbay tutuklandı. Tayyip Erdoğan, Davos'ta “van münüts” dedi. Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopteri düştü. Profesör Mehmet Haberal, Profesör Fatih Hilmioğlu tutuklandı. Profesör Türkan Saylan'ın evi basıldı. Abdullah Gül “güzel şeyler olacak” dedi, Tayyip Erdoğan “Kürt açılımı başlatıyoruz” dedi. Kandil'den üniformalarıyla Habur'a gelen 34 Pkk'lı törenle karşılandı, havayi fişekler atıldı, üstü açık otobüsle şeref turu atıldı. Behlül, yengesi Bihter'i öptü, Aşk-ı Memnu izlenme rekoru kırdı. Mardin'de “törerizm” patladı, 44 kişi öldü. Yağmur yağdı, dere taştı, İstanbul'da 21 kişi boğularak can verdi. Taraf gazetesi “Genelkurmay'ın AKP ve Fethullah Gülen'i bitirme planı hazırladığını” yazdı. Tayyip Erdoğan “rejimin güvencesi polistir” dedi. Bursa'da grizu patladı, 19 işçi rahmetli oldu. Diyarbakır belediye başkanı Osman Baydemir “devlete mesajımız var, hastirin” dedi. İsrail, büyükelçimizi tabureye oturttu. Mehmet Ali Ağca serbest bırakıldı. Yarbay Ali Tatar canına kıydı. “Bülent Arınç'a suikast” manşetleri atıldı. Kozmik oda'ya girildi. Taraf gazetesi “Fatih Camii bombalanacaktı” manşetini attı. Mehmet Baransu, savcıya bavul'u getirdi. Kurmay albay Berk Erden canına kıydı. Erzincan başsavcısı İlhan Cihaner tutuklandı. Tayyip Erdoğan, şarkıcı, artist, futbolcu ve roman açılımı yaptı, Kürt açılımına destek istedi. Elazığ'da alt tarafı 6 şiddetinde deprem oldu, 51 insanımızı kaybettik. TSK'ya balyoz indi, İbrahim Fırtına, Özden Örnek, Çetin Doğan, Engin Alan, 70 subay tutuklandı. Hakan Fidan MİT müsteşarı yapıldı. Manevi suikast işlendi, Deniz Baykal kasedi çıktı. Kılıçdaroğlu genel başkan oldu, Yeni Chp oldu. Zonguldak'ta grizu patladı, 30 can gitti, çalışma bakanı “güzel öldüler” dedi. İsrail, Mavi Marmara'yı bastı, 10 vatandaşımızı öldürdü. Tayyip Erdoğan Irak sınırına gitti, hedef olmamak için kum çuvallarının arkasında çömeldi. İnek ithal edildi. “Haliç'te Yaşayan Simonlar” piyasaya çıktı. PKK ateşkes ilan etti, Tayyip Erdoğan “terör örgütüyle masaya oturduğumuzu iddia edenler şerefsizdir” dedi. “Yetmez ama evet” referandumu yapıldı. Kılıçdaroğlu'nun oy kullanamadığı ortaya çıktı. Hanefi Avcı tutuklandı. Üniversitede türban yasağı kaldırıldı. Wikileaks patladı, Tayyip Erdoğan'ın İsviçre'de 8 banka hesabı olduğu yazıldı, “İsviçre'de tek Allah kuruşum yok” dedi. İstanbul'da askeri fuhuş ve casusluk operasyonu yapıldı, subaylar casus ilan edildi. Hapisteki Hizbullahçılar bırakıldı. Tayyip Erdoğan, İnsanlık Anıtı'na “ucube” dedi, yıktırdı. Tunus'ta ayaklanma çıktı, 23 senedir yöneten Zeynel Abidin kaçtı. Mısır patladı, Mübarek'i kafese tıktılar. Mısır'da ordu yönetime el koyarken, Türkiye'de orduya el koydular, 163 subay tutuklandı. Libya'da iç savaş çıktı, 25 bin vatandaşımız mahsur kaldı, canlarını zor kurtardılar, Kaddafi linç edildi. Soner Yalçın, Nedim Şener, Ahmet Şık, Profesör Yalçın Küçük, Kaşif Kozinoğlu tutuklandı. Japonya'da deprem ve tsunami oldu, 16 bin kişi öldü, nükleer santral patladı, Tayyip Erdoğan “riskten korkuyorsanız, evinize aygaz tüpü de koymamanız gerekir” dedi. İbrahim Tatlıses vuruldu. Bedri Baykam'ı görüşleri nedeniyle bıçakladılar. Üniversite sınavına şifre yerleştirildi. Mhp'nin belaltı kasetleri çıktı. Aziz Yıldırım tutuklandı. Genelkurmay başkanı, kara, hava, deniz kuvvetleri komutanı istifa etti. Jandarma komutanı Necdet bey istifini bozmadı, genelkurmay başkanı yapıldı. MİT'ileaks patladı, Oslo görüşmeleri internete düştü. Van'da deprem oldu, 604 insanımız gitti, şehircilik bakanı Erdoğan Bayraktar “fay kırıldı, artık en güvenli yer Van'dır, deprem olan yerde bir daha deprem olmaz, örneği görülmemiştir” dedi, Van'da 17 gün sonra gene deprem oldu, gene insanlarımız öldü. Bedelli askerlik çıktı, temel eğitim bile kaldırıldı, ensen kalınsa canın sağolsun, garibansan vatan sağolsun'du. Kaşif Kozinoğlu şaibeli şekilde vefat etti. Uludere'de Pkk konvoyu diye kaçakçı konvoyu vuruldu, çoğu çocuk 34 vatandaşımız F16'lar tarafından öldürüldü. Tayyip Erdoğan “her kürtaj Uludere'dir” dedi. Türkiye Cumhuriyeti'nin 26'ncı genelkurmay başkanı, terör örgütü kurmak ve yönetmekten tutuklandı. 19 Mayıs törenleri yasaklandı. Deniz Feneri savcıları, sanık oldu. Chp'li İzmir belediye başkanına 400 sene hapis istendi. Akp'den Mhp'ye geçen Adana belediye başkanı tutuklandı. Hakan Fidan, savcı tarafından ifadeye çağırıldı. Yasa değiştirildi, Hakan Fidan kurtarıldı, savcı görevden alındı. Tayyip Erdoğan “kininin davacısı, dindar nesil yetiştireceğiz” dedi. Esad, Esed oluverdi. Nedim Şener, Ahmet Şık bir sene yatırıldı. Madımak zamanaşımından düştü, Tayyip Erdoğan “hayırlı olsun” dedi. 28 Şubat defteri açıldı, Çevik Bir tutuklandı, Sincan'a tıkıldı. Mehmet Ağar, Susurluk'tan tutuklandı. 4 artı 4 yasası çıkarıldı, imam hatip ilkokula indirildi. Atatürk anıtlarına çelenk koymak yasaklandı. Suriye, fantomumuzu vurdu, şehit pilotlarımızı 1270 metre derinlikten Amerikalılar çıkardı. İzmir'de askeri fuhuş ve casusluk davası açıldı, dışarda kalan subaylar tutuklandı. Obama, Tayyip Erdoğan'a beyzbol sopası gösterdi, kızılcık sopasının İngilizcesiydi. Pkk yol kesti, Chp milletvekili Hüseyin Aygün'ü kaçırdı, bıraktı. Afyon'da cephanelik patladı, 25 şehit vardı, Akp'nin bakanı “Hindistan'da Pakistan'da böyle şeyler olur” dedi. Tunceli Ovacık savcısı lojman kapısında şehit edildi. Balyoz'da 325 subaya 20 sene, 16 sene yapıştırıldı. Barzani, Akp kongresine onur konuğu olarak katıldı, Türkiye seninle gurur duyuyor sloganları atıldı. Saman ithal edildi. Şemdin Sakık'ın gizli tanık olduğu ortaya çıktı, Pkk tanık, TSK sanıktı. Özal'ın 19 sene sonra mezarı açıldı, zehir arandı. Soner Yalçın bırakıldı, 682 gün yatırılmıştı. Apo'yla müzakereler başladı. Paris'te üç Pkk'lı kadın öldürüldü. ABD Ankara Büyükelçiliği'nde canlı bomba patladı. İmralı tutanakları Milliyet'te yayınlandı. Apo “Tayyip Erdoğan'ın başkanlığını destekleyip, Anayasa'yı değiştireceğini” söylüyordu. İlker Başbuğ, Doğu Perinçek, Profesör Mehmet Haberal, Tuncay Özkan, Profesör Fatih Hilmioğlu, 64 kişiye müebbet istendi, idam olsa, idam istenecekti. Apo, Nevruz'da ulusa sesleniş konuşması yaptı. Akil insanlar heyeti kuruldu. TC silindi. Reyhanlı havaya uçtu, 53 insanımız can verdi. Tayyip Erdoğan “milli içkimiz ayrandır” dedi. “İki ayyaş” dedi. Gezi direnişi patladı, çocuklarımızı polislere öldürttüler. Mısır'da darbe oldu, cumhurbaşkanı seçilen şeriatçı Mursi'yi kafese koydular. Dört kadın Akp milletvekili meclise türbanla geldi. Dersaneler kapatıldı. Hakan Şükür, Akp'den istifa etti. 17/25 patladı. Ayakkabı kutusunda para, yatak odasında kasalar, bakan çocukları enselendi. Bilal, şüpheli sıfatıyla ifadeye çağırıldı. Savcılar görevden alındı, 80 bin polis sürüldü. Akp'nin en sevdiği savcı Zekeriya Öz, Akp'nin en sevmediği savcı oldu. Tayyip Erdoğan “paralel, haşhaşi, terörist” dedi. Feto beddua etti. Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Erdoğan Bayraktar istifa etti, Egemen Bağış istifa etmedi ama, bakanlıktan alındı. Erdoğan Bayraktar “ne yaptıysam, Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla yaptım, onun da istifa etmesi lazım” dedi. Yalçın Akdoğan “milli orduya kumpas” dedi. MİT tırları yakalandı. Kızılay, Türk ibaresini sildi. Devlet Nişanı'ndan Atatürk silüeti çıkarıldı. Akp milletvekili “Allahu tealanın bütün vasıflarını üzerinde toplamış bir lider Tayyip Erdoğan” dedi. Tayyip Erdoğan, Tüsiad başkanını vatan haini ilan etti, tarihte ilk kez Tüsiad başkanı istifa etti. Recepi ve Eminea sazanları keşfedildi. Türkiye'ye giren Suriyeli sayısı üç milyonu aştı. 5 nolu harddisk gerçek diyen Tübitak, 5 nolu harddisk sahte dedi. Tape'ler yağdı. Paraların sıfırlandığı, milletin orasına koyulduğu anlaşıldı. Tayyip Erdoğan'ın dili sürçtü, “evlatlarıma helal lokma yedirmediğim halde, evlatlarıma haramdan bahsedecek kalitede değilsiniz” dedi. Fuat Avni fenomen oldu. Sekiz ay sonra kamera kayıtları yayınlandı, başörtülü bacıma saldırdılar iddiası, yalan çıktı. Özel yetkili mahkemeler lağvedildi. Özel okullarda Kürtçe eğitim serbest bırakıldı. Kürtçe seçim propagandası serbest bırakıldı. Akp milletvekili, 17/25'le “günah işleme özgürlüğüne darbe vurulduğunu” söyledi. Silivri kapıları açıldı, Ergenekon'dan yatan herkes çıktı. Berkin'i kaybettik. Tayyip Erdoğan, Berkin'in annesini yuhalattı. Twitter, Youtube kapatıldı. 23 Nisan'ın yerine monte ettikleri Türkçe olimpiyatı yasaklandı. Kılıçdaroğlu'na mecliste yumruk atıldı. Kuru fasulye ithal edildi. Dicle üniversitesi rektörü, türban taktı. Kurmay albay Murat Özenalp şehit oldu. Anayasa Mahkemesi'nin önünde adalet nöbeti başladı. Soma'da 301 madencimiz hayatını kaybetti. Tayyip Erdoğan “fıtratında var” dedi, Soma'ya taziyeye gitti, vatandaşa yumruk attı. Danışmanı tekme attı. Yandaş medyadaki liboş gazeteciler işten atıldı, son kullanma tarihleri dolmuştu. Askeri üssün bayrağı, Pkk'lı gösterici tarafından indirildi. Işid, Musul konsolosluğumuzu bastı, konsolos dahil, 49 insanımızı kaçırdı. Ekmeleddin İhsanoğlu çatı aday oldu, Kılıçdaroğlu “tıpış tıpış oy vereceksiniz” dedi. Balyoz çöktü, bütün subayları bıraktılar. Hanefi Avcı'yı bıraktılar. Tuvalete gitmeye mecali olmayan Kenan Evren'le Tahsin Şahinkaya'ya müebbet verdiler. Şehit babasına, Tayyip Erdoğan'a hakaretten bir sene hapis verildi. Casuslarımız (!) serbest bırakıldı. 17/25 soruşturmasını yöneten polisler, savcılar, hakimler tutuklandı, Silivri'ye konuldu. Mahsum Korkmaz heykeli dikildi. Atatürk heykelleri yakıldı. Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı oldu.

*

Türkiye'de her ne oluyorsa, 3 Kasım 2002'de başlamadı, 2007'de Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı olmasıyla başladı.

*

Ve şimdi bizzat Deniz Baykal… “Abdullah Gül, hayır diyen yüzde 49'un cumhurbaşkanı adayı olabilir, düşünülebilir” diyor.

*

Açık söyleyeyim…
Tayyip Erdoğan'a oy veririm!

Yılmaz ÖDZİL
------------------------------

Yılmaz'a katılmakla kalmıyor, arttırıyorum. Eğer şu Atatürkçü dehalardan biri;
İlber Ortaylı,
Celal Şengör,
Osman Pamukoğlu,
Sinan Oğan,
İlker Başbuğ,

aday gösterilmezse, gidip Erdoğan'a basacağım. Benim için Abdullah Gül'e gerek bile yok. Bu ülke cidden bir dehaya, ülke yönetimi konusunda inanılmaz bilgi birikimine, ve Atatürkçü birine ihtiyacı var. "Yetmez ama evet" zihniyeti bana aptalca geliyor. Ya ülkemizin başına tarif ettiğim gibi üstün zekalı bir Atatürkçü gelmeli, veya varsın Erdoğan ile kaçınılmaz kaderimizi yaşayalım.

Fakat yeni sistemde 100.000 imza ile aday gösterebiliyor oluşumuz sağolsun bence yukarıdaki 5'liden biri aday gösterilecektir, en kötü halk tarafından.


Bu Erdoğan korkunuz nedir, anlamıyorum? Ulusumuzun emperyalizmden kurtuluşu Erdoğan'ın ellerinde, bunu Devlet Bahçeli bile anladı siz neden anlamıyorsunuz?? Yine üzülürüm de Tuncay Özkan benzeri bir pkklının ardına kurtarıcı kemalist diye takılacaksınız..
 
Abdullah Gül…
Cumhurbaşkanı oldu.

*

Yandaş medyada “Gül kokusu, Güller açtı, Gül döktüm yollarına” manşetleri atılırken, “Malezya mı oluyoruz?” tartışması başladı. Malezya'daki laiklik mücadelesinin sembol hukukçusu Malik İmtiaz, Hürriyet gazetesine verdiği röportajda gayet güzel izah etti… “10 sene önce bu hale geleceğimizi hiç kimse tahmin etmiyordu, bu gidişle 10 sene sonra biz İran'a benzeriz, Türkiye de Malezya olur” dedi!

*

Bismillah, ilk atama Malezya'dan oldu. Malezya İslam Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak çalışan Yusuf Ziya Özcan, YÖK başkanı yapıldı. Abdullah Gül'ün ilk icraatı kızını evlendirmek oldu, düğün İstanbul Gösteri ve Kongre Merkezi'nde yapıldı, üç bin davetli katıldı, tavandan ışık şelalesi döküldü, takılar Derishow'un hazırladığı torbalarla toplandı. Petkim satıldı. Türk bankaları Yunan bankalarına satıldı. Haşim Kılıç anayasa mahkemesi başkanı oldu, tarihte ilk'ti, hukukçu değil iktisatçıydı. Abdullah Gül'e George Clooney deniyordu, Çankaya Köşkü'ndeki ilk cumhuriyet bayramı resepsiyonuna Kevin Costner katıldı. Suudi kralı takvimde başka gün yokmuş gibi tam 10 Kasım'da Ankara'ya geldi, Abdullah Gül bu herife Çankaya Köşkü'nde törenle Türkiye Cumhuriyeti Devlet Nişanı taktı. Aynı herif, Abdullah Gül'le Tayyip Erdoğan'ı otele, ayağına çağırdı, gittiler, herif bunlara madalya taktı. Atlasjet uçağı Isparta'da düştü, 57 insanımızı kaybettik, bir hafta sonra, bu facianın sorumlularından olan Sivil Havacılık Genel Müdürü'ne Binali Yıldırım tarafından yılın en başarılı yöneticisi ödülü verildi. Terör tırmanışa geçti, 2007'de 163 şehit verdik. Sabah-atv'ye el konuldu, damadın şirketine verildi. Almanya, yeşil sermaye Yimpaş'ın ipliğini pazara çıkardı. “Ergenekon” icat edildi, şakır şakır tutuklamalar başladı. Abdullah Gül'ün oğlu bizim gibi salak değildi, zeki çocuktu, henüz 14 yaşında sigortalı oldu, henüz 15 yaşında alışveriş şirketi kurdu, Abdullah Gül “oğlum Bill Gates'i örnek alıyor, finansörü annesi” dedi. Türbanı üniversitelerde serbest bırakan yasa çıkarıldı. İmam hatip mezunları derneği, üniversitelerde çarşaf ve sarık'ın da serbest bırakılmasını istedi. Akp'ye kapatma davası açıldı. TEKEL'in sigaraları satıldı. Mezarda emeklilik yasası çıktı. Doğu Perinçek tutuklandı. İngiltere Kraliçesi geldi, yemin töreninde bile smokin giymeyen Abdullah Gül smokin giydi, Kraliçe buna şövalye madalyası taktı. Limanlar satıldı. Milli forma, turkuaz oldu. Şener Eruygur, Hurşit Tolon, emekli generaller tutuklanmaya başlandı, hilmi bey “kasaptaki ete soğan doğramam” dedi, bülent arınç “Türkiye bağırsaklarını temizliyor” dedi. Kuddusi Okkır alenen öldürüldü. Anayasa Mahkemesi, Akp'yi “laiklik karşıtı eylemlerin odağı” ilan etti, hazine yardımının kesilmesine hükmetti, Akp bir oyla kapatılmaktan kurtuldu. Yaşar Büyükanıt'a zırhlı audi alındı. Deniz Feneri rezaleti patladı. Teğmen Mehmet Ali Çelebi tutuklandı. Tuncay Özkan tutuklandı. Bedrettin Dalan yurtdışına kaçtı. Atatürk'ü sarhoş ve dinsiz gösteren “Mustafa” belgeseli vizyona girdi. CIA ajanı Graham Fuller'in “Yeni Türkiye” isimli kitabı piyasaya çıktı. Tayyip Erdoğan, Ergenekon savcısı Zekeriya Öz'e makam mercedesini verdi. Kemal Unakıtan ameliyata gitti, eşi Ahsen hanım “rabbime sordum, içime Cleveland doğdu” dedi. TRT Şeş yayına başladı. Mustafa Balbay tutuklandı. Tayyip Erdoğan, Davos'ta “van münüts” dedi. Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopteri düştü. Profesör Mehmet Haberal, Profesör Fatih Hilmioğlu tutuklandı. Profesör Türkan Saylan'ın evi basıldı. Abdullah Gül “güzel şeyler olacak” dedi, Tayyip Erdoğan “Kürt açılımı başlatıyoruz” dedi. Kandil'den üniformalarıyla Habur'a gelen 34 Pkk'lı törenle karşılandı, havayi fişekler atıldı, üstü açık otobüsle şeref turu atıldı. Behlül, yengesi Bihter'i öptü, Aşk-ı Memnu izlenme rekoru kırdı. Mardin'de “törerizm” patladı, 44 kişi öldü. Yağmur yağdı, dere taştı, İstanbul'da 21 kişi boğularak can verdi. Taraf gazetesi “Genelkurmay'ın AKP ve Fethullah Gülen'i bitirme planı hazırladığını” yazdı. Tayyip Erdoğan “rejimin güvencesi polistir” dedi. Bursa'da grizu patladı, 19 işçi rahmetli oldu. Diyarbakır belediye başkanı Osman Baydemir “devlete mesajımız var, hastirin” dedi. İsrail, büyükelçimizi tabureye oturttu. Mehmet Ali Ağca serbest bırakıldı. Yarbay Ali Tatar canına kıydı. “Bülent Arınç'a suikast” manşetleri atıldı. Kozmik oda'ya girildi. Taraf gazetesi “Fatih Camii bombalanacaktı” manşetini attı. Mehmet Baransu, savcıya bavul'u getirdi. Kurmay albay Berk Erden canına kıydı. Erzincan başsavcısı İlhan Cihaner tutuklandı. Tayyip Erdoğan, şarkıcı, artist, futbolcu ve roman açılımı yaptı, Kürt açılımına destek istedi. Elazığ'da alt tarafı 6 şiddetinde deprem oldu, 51 insanımızı kaybettik. TSK'ya balyoz indi, İbrahim Fırtına, Özden Örnek, Çetin Doğan, Engin Alan, 70 subay tutuklandı. Hakan Fidan MİT müsteşarı yapıldı. Manevi suikast işlendi, Deniz Baykal kasedi çıktı. Kılıçdaroğlu genel başkan oldu, Yeni Chp oldu. Zonguldak'ta grizu patladı, 30 can gitti, çalışma bakanı “güzel öldüler” dedi. İsrail, Mavi Marmara'yı bastı, 10 vatandaşımızı öldürdü. Tayyip Erdoğan Irak sınırına gitti, hedef olmamak için kum çuvallarının arkasında çömeldi. İnek ithal edildi. “Haliç'te Yaşayan Simonlar” piyasaya çıktı. PKK ateşkes ilan etti, Tayyip Erdoğan “terör örgütüyle masaya oturduğumuzu iddia edenler şerefsizdir” dedi. “Yetmez ama evet” referandumu yapıldı. Kılıçdaroğlu'nun oy kullanamadığı ortaya çıktı. Hanefi Avcı tutuklandı. Üniversitede türban yasağı kaldırıldı. Wikileaks patladı, Tayyip Erdoğan'ın İsviçre'de 8 banka hesabı olduğu yazıldı, “İsviçre'de tek Allah kuruşum yok” dedi. İstanbul'da askeri fuhuş ve casusluk operasyonu yapıldı, subaylar casus ilan edildi. Hapisteki Hizbullahçılar bırakıldı. Tayyip Erdoğan, İnsanlık Anıtı'na “ucube” dedi, yıktırdı. Tunus'ta ayaklanma çıktı, 23 senedir yöneten Zeynel Abidin kaçtı. Mısır patladı, Mübarek'i kafese tıktılar. Mısır'da ordu yönetime el koyarken, Türkiye'de orduya el koydular, 163 subay tutuklandı. Libya'da iç savaş çıktı, 25 bin vatandaşımız mahsur kaldı, canlarını zor kurtardılar, Kaddafi linç edildi. Soner Yalçın, Nedim Şener, Ahmet Şık, Profesör Yalçın Küçük, Kaşif Kozinoğlu tutuklandı. Japonya'da deprem ve tsunami oldu, 16 bin kişi öldü, nükleer santral patladı, Tayyip Erdoğan “riskten korkuyorsanız, evinize aygaz tüpü de koymamanız gerekir” dedi. İbrahim Tatlıses vuruldu. Bedri Baykam'ı görüşleri nedeniyle bıçakladılar. Üniversite sınavına şifre yerleştirildi. Mhp'nin belaltı kasetleri çıktı. Aziz Yıldırım tutuklandı. Genelkurmay başkanı, kara, hava, deniz kuvvetleri komutanı istifa etti. Jandarma komutanı Necdet bey istifini bozmadı, genelkurmay başkanı yapıldı. MİT'ileaks patladı, Oslo görüşmeleri internete düştü. Van'da deprem oldu, 604 insanımız gitti, şehircilik bakanı Erdoğan Bayraktar “fay kırıldı, artık en güvenli yer Van'dır, deprem olan yerde bir daha deprem olmaz, örneği görülmemiştir” dedi, Van'da 17 gün sonra gene deprem oldu, gene insanlarımız öldü. Bedelli askerlik çıktı, temel eğitim bile kaldırıldı, ensen kalınsa canın sağolsun, garibansan vatan sağolsun'du. Kaşif Kozinoğlu şaibeli şekilde vefat etti. Uludere'de Pkk konvoyu diye kaçakçı konvoyu vuruldu, çoğu çocuk 34 vatandaşımız F16'lar tarafından öldürüldü. Tayyip Erdoğan “her kürtaj Uludere'dir” dedi. Türkiye Cumhuriyeti'nin 26'ncı genelkurmay başkanı, terör örgütü kurmak ve yönetmekten tutuklandı. 19 Mayıs törenleri yasaklandı. Deniz Feneri savcıları, sanık oldu. Chp'li İzmir belediye başkanına 400 sene hapis istendi. Akp'den Mhp'ye geçen Adana belediye başkanı tutuklandı. Hakan Fidan, savcı tarafından ifadeye çağırıldı. Yasa değiştirildi, Hakan Fidan kurtarıldı, savcı görevden alındı. Tayyip Erdoğan “kininin davacısı, dindar nesil yetiştireceğiz” dedi. Esad, Esed oluverdi. Nedim Şener, Ahmet Şık bir sene yatırıldı. Madımak zamanaşımından düştü, Tayyip Erdoğan “hayırlı olsun” dedi. 28 Şubat defteri açıldı, Çevik Bir tutuklandı, Sincan'a tıkıldı. Mehmet Ağar, Susurluk'tan tutuklandı. 4 artı 4 yasası çıkarıldı, imam hatip ilkokula indirildi. Atatürk anıtlarına çelenk koymak yasaklandı. Suriye, fantomumuzu vurdu, şehit pilotlarımızı 1270 metre derinlikten Amerikalılar çıkardı. İzmir'de askeri fuhuş ve casusluk davası açıldı, dışarda kalan subaylar tutuklandı. Obama, Tayyip Erdoğan'a beyzbol sopası gösterdi, kızılcık sopasının İngilizcesiydi. Pkk yol kesti, Chp milletvekili Hüseyin Aygün'ü kaçırdı, bıraktı. Afyon'da cephanelik patladı, 25 şehit vardı, Akp'nin bakanı “Hindistan'da Pakistan'da böyle şeyler olur” dedi. Tunceli Ovacık savcısı lojman kapısında şehit edildi. Balyoz'da 325 subaya 20 sene, 16 sene yapıştırıldı. Barzani, Akp kongresine onur konuğu olarak katıldı, Türkiye seninle gurur duyuyor sloganları atıldı. Saman ithal edildi. Şemdin Sakık'ın gizli tanık olduğu ortaya çıktı, Pkk tanık, TSK sanıktı. Özal'ın 19 sene sonra mezarı açıldı, zehir arandı. Soner Yalçın bırakıldı, 682 gün yatırılmıştı. Apo'yla müzakereler başladı. Paris'te üç Pkk'lı kadın öldürüldü. ABD Ankara Büyükelçiliği'nde canlı bomba patladı. İmralı tutanakları Milliyet'te yayınlandı. Apo “Tayyip Erdoğan'ın başkanlığını destekleyip, Anayasa'yı değiştireceğini” söylüyordu. İlker Başbuğ, Doğu Perinçek, Profesör Mehmet Haberal, Tuncay Özkan, Profesör Fatih Hilmioğlu, 64 kişiye müebbet istendi, idam olsa, idam istenecekti. Apo, Nevruz'da ulusa sesleniş konuşması yaptı. Akil insanlar heyeti kuruldu. TC silindi. Reyhanlı havaya uçtu, 53 insanımız can verdi. Tayyip Erdoğan “milli içkimiz ayrandır” dedi. “İki ayyaş” dedi. Gezi direnişi patladı, çocuklarımızı polislere öldürttüler. Mısır'da darbe oldu, cumhurbaşkanı seçilen şeriatçı Mursi'yi kafese koydular. Dört kadın Akp milletvekili meclise türbanla geldi. Dersaneler kapatıldı. Hakan Şükür, Akp'den istifa etti. 17/25 patladı. Ayakkabı kutusunda para, yatak odasında kasalar, bakan çocukları enselendi. Bilal, şüpheli sıfatıyla ifadeye çağırıldı. Savcılar görevden alındı, 80 bin polis sürüldü. Akp'nin en sevdiği savcı Zekeriya Öz, Akp'nin en sevmediği savcı oldu. Tayyip Erdoğan “paralel, haşhaşi, terörist” dedi. Feto beddua etti. Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Erdoğan Bayraktar istifa etti, Egemen Bağış istifa etmedi ama, bakanlıktan alındı. Erdoğan Bayraktar “ne yaptıysam, Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla yaptım, onun da istifa etmesi lazım” dedi. Yalçın Akdoğan “milli orduya kumpas” dedi. MİT tırları yakalandı. Kızılay, Türk ibaresini sildi. Devlet Nişanı'ndan Atatürk silüeti çıkarıldı. Akp milletvekili “Allahu tealanın bütün vasıflarını üzerinde toplamış bir lider Tayyip Erdoğan” dedi. Tayyip Erdoğan, Tüsiad başkanını vatan haini ilan etti, tarihte ilk kez Tüsiad başkanı istifa etti. Recepi ve Eminea sazanları keşfedildi. Türkiye'ye giren Suriyeli sayısı üç milyonu aştı. 5 nolu harddisk gerçek diyen Tübitak, 5 nolu harddisk sahte dedi. Tape'ler yağdı. Paraların sıfırlandığı, milletin orasına koyulduğu anlaşıldı. Tayyip Erdoğan'ın dili sürçtü, “evlatlarıma helal lokma yedirmediğim halde, evlatlarıma haramdan bahsedecek kalitede değilsiniz” dedi. Fuat Avni fenomen oldu. Sekiz ay sonra kamera kayıtları yayınlandı, başörtülü bacıma saldırdılar iddiası, yalan çıktı. Özel yetkili mahkemeler lağvedildi. Özel okullarda Kürtçe eğitim serbest bırakıldı. Kürtçe seçim propagandası serbest bırakıldı. Akp milletvekili, 17/25'le “günah işleme özgürlüğüne darbe vurulduğunu” söyledi. Silivri kapıları açıldı, Ergenekon'dan yatan herkes çıktı. Berkin'i kaybettik. Tayyip Erdoğan, Berkin'in annesini yuhalattı. Twitter, Youtube kapatıldı. 23 Nisan'ın yerine monte ettikleri Türkçe olimpiyatı yasaklandı. Kılıçdaroğlu'na mecliste yumruk atıldı. Kuru fasulye ithal edildi. Dicle üniversitesi rektörü, türban taktı. Kurmay albay Murat Özenalp şehit oldu. Anayasa Mahkemesi'nin önünde adalet nöbeti başladı. Soma'da 301 madencimiz hayatını kaybetti. Tayyip Erdoğan “fıtratında var” dedi, Soma'ya taziyeye gitti, vatandaşa yumruk attı. Danışmanı tekme attı. Yandaş medyadaki liboş gazeteciler işten atıldı, son kullanma tarihleri dolmuştu. Askeri üssün bayrağı, Pkk'lı gösterici tarafından indirildi. Işid, Musul konsolosluğumuzu bastı, konsolos dahil, 49 insanımızı kaçırdı. Ekmeleddin İhsanoğlu çatı aday oldu, Kılıçdaroğlu “tıpış tıpış oy vereceksiniz” dedi. Balyoz çöktü, bütün subayları bıraktılar. Hanefi Avcı'yı bıraktılar. Tuvalete gitmeye mecali olmayan Kenan Evren'le Tahsin Şahinkaya'ya müebbet verdiler. Şehit babasına, Tayyip Erdoğan'a hakaretten bir sene hapis verildi. Casuslarımız (!) serbest bırakıldı. 17/25 soruşturmasını yöneten polisler, savcılar, hakimler tutuklandı, Silivri'ye konuldu. Mahsum Korkmaz heykeli dikildi. Atatürk heykelleri yakıldı. Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı oldu.

*

Türkiye'de her ne oluyorsa, 3 Kasım 2002'de başlamadı, 2007'de Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı olmasıyla başladı.

*

Ve şimdi bizzat Deniz Baykal… “Abdullah Gül, hayır diyen yüzde 49'un cumhurbaşkanı adayı olabilir, düşünülebilir” diyor.

*

Açık söyleyeyim…
Tayyip Erdoğan'a oy veririm!

Yılmaz ÖDZİL
------------------------------

Yılmaz'a katılmakla kalmıyor, arttırıyorum. Eğer şu Atatürkçü dehalardan biri;
İlber Ortaylı,
Celal Şengör,
Osman Pamukoğlu,
Sinan Oğan,
İlker Başbuğ,

aday gösterilmezse, gidip Erdoğan'a basacağım. Benim için Abdullah Gül'e gerek bile yok. Bu ülke cidden bir dehaya, ülke yönetimi konusunda inanılmaz bilgi birikimine, ve Atatürkçü birine ihtiyacı var. "Yetmez ama evet" zihniyeti bana aptalca geliyor. Ya ülkemizin başına tarif ettiğim gibi üstün zekalı bir Atatürkçü gelmeli, veya varsın Erdoğan ile kaçınılmaz kaderimizi yaşayalım.

Fakat yeni sistemde 100.000 imza ile aday gösterebiliyor oluşumuz sağolsun bence yukarıdaki 5'liden biri aday gösterilecektir, en kötü halk tarafından.
Fethullahçı bir yazı yazmış.
 
Fethullahçı bir yazı yazmış.
Bence tam tersi, Fethullahçılara karşı bir yazı yazmış.

Atatürkçüler'in gördüğü zulmü anlatan, tam anlamıyla dört dörtlük mükemmel bir yazı.
 
Bence tam tersi, Fethullahçılara karşı bir yazı yazmış.

Atatürkçüler'in gördüğü zulmü anlatan, tam anlamıyla dört dörtlük mükemmel bir yazı.
Bir çok FETÖ propagandasınada yer vermiş.

Ve çok out-of-context var. Anca fetocular yapar bunu.
 
Fakat iddianı delillendirmedin
Uzun bir yazı ve düzensiz.. 1-2 tane vereyim yinede örnek:

Tuncay Özkan tutuklandı.

Fetocu birinin tutuklanmasını ne diye ayrıca yazsınki?

Ve:

Berkin'i kaybettik. Tayyip Erdoğan, Berkin'in annesini yuhalattı.

Bu ne demektir yahu? Ne zamanda beri Atatürkçüler PKKlıların ölüşünü umursuyoruz??

Ve:

Fuat Avni fenomen oldu.
Niye bunu yazma gereği duyduki? Ne alaka?

Hakan Fidan, savcı tarafından ifadeye çağırıldı. Yasa değiştirildi, Hakan Fidan kurtarıldı, savcı görevden alındı.

Niye fetocu bir savcıyı savunuyor mit başkanına karşı?

Hala çok var ama benim zamanım yok ayıklamaya.
 
Fetocu birinin tutuklanmasını ne diye ayrıca yazsınki?
Ben çoğu vatandaşın Tuncay Özkan'ın gerçek yüzünü gördüğünü sanmıyorum. CHP'lilerin çoğuna sorsak Tuncay şerefsizine "Atatürkçü" der. Yılmaz'ın da aynı cehalete dahil olduğunu düşünüyorum. Özellikle Tuncay'ı savunacak değil herhalde.

Bu ne demektir yahu? Ne zamanda beri Atatürkçüler PKKlıların ölüşünü umursuyoruz??
Kronolojik olarak gerçekleşen olayları yazmış. Mesela bir sonraki alıntıda gösterdiğin kısım da cabası. Tayyibin dönekliklerini ve FETÖ ile ilişkilerini, sonra da birbirlerine düşmelerini kronolojik olarak anlatıyor. Berkin veya annesini savunma imasında bulunarak yazdığını düşünmüyorum.

Niye bunu yazma gereği duyduki? Ne alaka?
Adam kronolojik olarak gerçekleşen olayları yazmış. Genellikle de saçmalık ve zırvalıkları. Fuat Avni'nin fenomen olması da çok büyük bir saçmalıktı.

Niye fetocu bir savcıyı savunuyor mit başkanına karşı?
Ben burada bir savunma görmedim. Daha önce kol kanat gerdiği FETÖ'cü savcılarla, bir anda papaz oluşunu anlatmış adam.
 
Iyi haber !

http://www.sozcu.com.tr/2017/gundem/son-dakika-ataturke-hakarete-gozalti-karari-1840713/

basliksiz-1-156.jpg



Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, bir televizyon programında sarf ettiği sözler nedeniyle Süleyman Yeşilyurt, sosyal medyada paylaşılan bir videoda sarf ettiği sözler nedeniyle de Hasan Akar haklarında, “Atatürk’ün hatırasına hakaret etmek” suçlarından soruşturma başlattı.

Soruşturmaların, Süleyman Yeşilyurt’un televizyonda Atatürk hakkında sarf ettiği sözler nedeniyle, Hasan Akar’ın ise sosyal medyada paylaşılan bir videoda Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyda hanım hakkında sarf ettiği sözler nedeniyle başlatıldığı öğrenildi.

Akar ve Yeşilyurt hakkında gözaltına alınma talimatının verildiği öğrenildi.
 
Yasaklamayla yasayla kimseyi sevdiremezsiniz, oldu bitti ile tarih yazılmaz. Ne kadar hosunuza giderse gitsin bu düzen değişecek. Ülke bir ideolojinin sultasi altında yaşamayacak.
 
Yasaklamayla yasayla kimseyi sevdiremezsiniz, oldu bitti ile tarih yazılmaz. Ne kadar hosunuza giderse gitsin bu düzen değişecek. Ülke bir ideolojinin sultasi altında yaşamayacak.

Anlamadık da, Atatürk'e hakaret edilmenin yasaklanmasına falan mı muhalefet ediyorsun? Hakaret demokratik bir hak mıdır? o_O

Adamlar Atatürk'ün anasına sülalesine sövdü be TV'de, yobaz çomar itleri o_O
 
Yasaklamayla yasayla kimseyi sevdiremezsiniz, oldu bitti ile tarih yazılmaz. Ne kadar hosunuza giderse gitsin bu düzen değişecek. Ülke bir ideolojinin sultasi altında yaşamayacak.

Bak Alp. Nasil Fatih Sultan Mehmet Hana küfredilemezse veya Hristiyanliga dönecek ve Vatikan tarafindan Roma Imparatoru olacakti onun icin zehirlendi denilemezse; büyük Atatürke de küfredilemez. Bu zul dür ve ihanettir. Zionist ve emperyalistlerin isgaline ugrayan Iraka bak, ABD isgalinden sonra 700.000 sarisin ve mavi gözlü cocuk dünyaya geldi. Atatürk büyük Türk milletinin namusunu koruyan en büyük kahramandir. Umarim anlamissindir. Cag bilim ve aydinlik cagi, bunu Reis hergün vurguluyor.
 
10 Mayıs 2017 Çarşamba, 00:45:03 Güncelleme:10:10:34
Pis bir yazı


Baştan söyleyeyim, kimseyi anasıyla, babasıyla, kardeşiyle, amcasıyla, halasıyla, teyzesiyle yargılamam.

Kendi seçimimiz değildir çünkü.

Kimimiz şahane bir aileye doğarız, kimimiz ise şanssız bir aile ortamı içine düşeriz.

Önemli olan sonrasıdır.

Çünkü sonrasını şekillendirmek, bazen çok zorlukla da olsa kendi elimizdedir.

Şahane anne babalardan berbat evlatlar, berbat ebeveynlerden harika çocuklar çıktığı görülmüştür.

Bu yüzden de dünyaya olumlu veya olumsuz katkı sağlamış kimsenin soyu sopu beni ilgilendirmez.

Bu ülkeyi yönetenlerin de, bu ülkeyi ve Cumhuriyet’i kuranların da aileleri hiçbir zaman ilgi alanıma girmedi.

Ben onların yaptıklarına bakarım, bıraktıkları eserlere, izlere.

Mustafa Kemal Atatürk’ünki de buna dahil.

Ama bu konuyla ilgilenen “hakiki tarihçiler” de var elbette.

Mesela Yunanlı tarihçi Vasilis Dimitriadis, Atatürk’ün bütün aile kayıtlarını buldu.

Tarihçi ve Balkan tarihi uzmanı Prof. Heath Lowry birkaç yıl önce bu bilgileri benimle paylaşmıştı.

Dimitriadis’in, Mustafa Kemal’in ailesini anlattığı “Bir Evin Hikâyesi” adlı kitabı da zaten çok yakın zamanda Türkçe yayınlandı.

Yani ortada bir sır, bir bilinmezlik yok.

Peki nasıl oluyor da Mustafa Armağan gibi bazıları çıkıp uluorta Atatürk hakkında yalanlar söyleyerek hakaretler ediyorlar.

Yanıtı basit.

Bunlar tarihçi değil, dahası “adam da değil”.

Ortalıkta tarihçi diye dolanıp, utanıp arlanmadan tarih dergisi falan çıkarmaya soyunan bu adamın tarihçiliği de yalan, adamlığı da.

Onun bunun kitaplarından, makalelerinden aşırdıklarıyla yayın yapan, hakaret ve kin kusan, bu suçtan mahkûmiyetleri bulunan bu tip ve benzerleri için “hakaret ve yalan” bir geçim kaynağı.

Düne kadar Cemaat kapısında bağlı durup oradan atılan kemiklerle beslenen bu zavallı, şimdi yeni geçim kaynağı olarak Cumhuriyet’e hakareti ve yalanları kullanıyor.

Almanya’da hilafet ilan edip sonra geberen birinin ürettiği düzmece belgeleri belge diye sunuyor.

Bu Cemaat kemikçisinin ilk vukuatı da değil.

Daha önce de motordan Dolmabahçe rıhtımına çıkan İngiltere Kralı’na elini uzatıp yardım eden Atatürk için, “Kralın önünde yerlere eğiliyor” diye yazan da budur, Venizelos’la yan yana duran Mevhibe İnönü için, “İsmet karısını Yunan’ın koluna taktı” diyen de budur.

Anlayacağınız rezilliği dizi değil, gırtlağını bile aşmıştır, kendi pisliği içinde boğulmasını sağlayacak seviyeye ulaşmıştır.

Bu FETÖ artığı pisliklerin adını burada tekrarlamak bile bu köşeyi kirletir aslında ve asıl olan bu “hastalıklı ruhların” adını dahi anmamak, ama yakalarını da hukuk yoluyla bırakmamaktır.



Herkesin annesi aynı mesleği yapmaz güzelim

Sadece Mustafa Armağan değil, birtakım başka tipler de bu ülkenin kurtarıcı-kurucu kişisine türlü hakaretten geçim sağlıyor.

Bunların adı bazen Mustafa, bazen Süleyman, bazen Hasan olabiliyor.

İsimleri önemli değil.

Bunlardan biri Atatürk’ün annesine, benim için önemi yok ama onlar için önemli gibi görünen, dinine bağlı bir kadına utanmadan “Fahişe” deme cüretini gösteriyor.

Peki bunu niye yapıyor biliyor musunuz?

Çok basit bir yanıtı var.

Ben de aklımın ermediği zamanlar böyleydim.

Annem ev kadını olduğu için, bütün annelerin ev kadını olduğunu düşünürdüm.

Anladığım kadarıyla bunlar da öyle.

Her kadını kendi anneleriyle meslektaş zannediyorlar.

Not: Yazı için kusura bakmayın ama delirdim.



Lese Majeste

10 ay kadar önce bir Türk vatandaşı, Hollanda’da Hollanda Kralı’na zalim dediği için 30 gün hapse mahkûm oldu.

Çünkü bütün dünyada, Roma’dan bu yana tüm devletlerin kurucularını korumak için koyduğu bir yasa modeli var.

Buna “Lese Majeste” deniyor. Roma’daki adı “Crimen Maiestatum”.

Kurucu kişi, bunu temsil eden değerler, buna bağlı hükümler ve objelerin düşünsel ya da fiziksel saldırılardan korunmasını sağlamak için koyulmuş bir yasa.

Bu yasa sadece monarşilerde, parlamenter demokratik monarşilerde değil, Fransa gibi monarşik olmayan ülkelerde de mevcut.

Ülkenin ortak kurucu değerlerini koruma amaçlı.

Hollanda’da krala “Zalim” diyen Türk kökenli Hollanda vatandaşı, eğer hakaretlerini biraz daha ileri götürseydi ve kralın annesini falan hedef alsaydı, muhtemelen 5 yıla kadar hapis ve 20 bin Euro para cezasına çarptırılacaktı.

Bildiğim kadarıyla Türkiye’de adının başında Cumhuriyet kelimesi olan savcılar var.

Bakalım bu savcılar, bu ülkenin en ortak değerlerinden birine ve yasayla korunan kurucusuna yönelik bu hakaretleri yapanlara nasıl bir dava açacaklar!

Fatih ALTAYLI
http://www.haberturk.com/yazarlar/fatih-altayli/1489383-pis-bir-yazi
 
Status
Not open for further replies.

Country Latest Posts

Back
Top Bottom