What's new

Turkish Tea House

Status
Not open for further replies.
Buyrun Kaynaklariyla belirtilmis bir kactane Cevaplar, sizin sectikleriniz Kisa Cevaplar herhalde.

sorularlaislamiyet.com/qna/4388/turkce-ibadet-yapilabilir-mi.html?keyword=türkçe
sorularlaislamiyet.com/article/13611/kur-an-i-kerim-in-evrenselligini-orneklerle-aciklar-misiniz.html
sorularlaislamiyet.com/article/5157/kur-an-i-arapca-okumanin-hikmetleri.html
sorularlaislamiyet.com/soru/208734/arapca-nin-diger-dillere-gore-farklilig-nedir-ki-kur-arapca-indirilmistir.html


Saygilarla.
 
. .
En iyi Kaynak Kuran-ı Kerim'dir


Her Sorunun Cevabi Kuranda yoktur, en basit bir Örnek verirsek Kuranda Namaz bahsedilir ve emredilir ama nasil kilindigini biz Peygamber efendimizden ögrenmisizdir, buna benzer diger Konulari ya Sünnet ya Hadisler yada büyük Islam Alimleri araciligiyla bugünlere aktarilmistir.


Saygilarla.
 
.
Buyrun Kaynaklariyla belirtilmis bir kactane Cevaplar, sizin sectikleriniz Kisa Cevaplar herhalde.
sorularlaislamiyet.com/article/5157/kur-an-i-arapca-okumanin-hikmetleri.html

Saygilarla.


Yukarıdaki linkte bilgi verilmekte; ama kanaat belirtilmekte; mesela:

Kur’an-ı Kerim’i Arapça okumak, Allah`ın bundan önceki kitaplarının başına gelen tebdil ve tahriften O’nu korumak içindir. Cenab-ı Hakkın mânâsını anlamasa dahi Kur`an`ı okuyanlara büyük mükafat va`d etmesi, Kur`an`ın koruması ve bekası için en mühim saiklerden biri olmuştur.


Bir diğer alıntıda ise:

İmam Şafii`nin Risalesinde şu ifadelere rastlıyoruz:
Arap olmayanların, Arap lisanına tâbi olmaları gerekir. Çünkü o bütün insanlığa elçi olarak gönderilen Allah Resulu (a.s)`nün dilidir. Onun dinini kabul edenler dilini de seve seve kabul ederler.

Ben bunları okuyunca çıkdırıyorum; çünkü yazan kendi kişisel görüşünü yazmakla kalmıyor bir de neredeyse Allah'ı kendine şahit gösteriyor.

Değerli arkadaşlar sağlam kaynaklara dayandrılmış katkıtınızı rica ediyorum.

Saygılar.
 
. . .
lan bas gidin lan...

Sanki hergun Kurani Kerimi kiraati ile okuyorsunuz:laugh:

Turkce okuyacaksan oku kardesim ama okumadigina gore neyi savunuyorsunuz?

akp var olmadan bu konular tartisiliyordu hatta cumhuriyet kurulduktan sonra bu basladigini Mehmet Akif gibi sairlerin dilinden dinleyebilirsiniz. Hamdi Yazir gibi alimler sizler icin okumaniz icin Turkce tercume yapmistir ama arkasina soru isareti birakmistir.

Tercumeler tercume edenin gorusudur diye ve ornek olarak Fatihi suresini 5 cesit anlam vererek gostermistir.

aptal aptal isi siyaset bulastirmayin....:laugh:
 
.
İçinizde herhangi birisi hz Muhammed ve hz zeyd arasındaki durumu açıklaya bilir mi yada bunu doğru bir şekilde açıklayan bir kaynak önere bilirmisiniz zira bu olay insanı dinden soğutacak kadar çelişkili bir durum aynı hz ayşe ile 9 yaşında evlenme olayı gibi
 
.
cahil kalmayalim okuyalim.


Resulallah'ın Hz. Zeyneple evlenmesi nin hikmeti nedir?


Hz. Zeyneb, Peygamberlikten 20 yıl önce dünyaya gelmiş, Efendimizin hala kızı idi. İlk iman edenlerdendir. Asıl adı Berre idi. Resulullah (asm) onu Zeyneb olarak değiştirmiştir. Babası Beni Esed kabilesinden Burre, annesi Efendimizin halası Ümeyye bint-i Abdulmuttalib'tir. O, Mekke'den Medine'ye ilk hicret edenler arasında yer aldı. Medine'ye hicret ettiğinde evli değildi. Efendimiz onu evlâtlığı Zeyd b. Harise ile evlendirdi. Bilindiği gibi, Mekke dönemi daha ziyade iman esaslarının, Medine dönemi ise İslâmî hükümlerin tesis ve tahkim dönemidir. Bu dönemde cereyan eden olaylar, ya geçmişten gelen toplumda yer etmiş batıl bir hükmü kaldırıyor, yerine yenisini koyuyor, ya da yepyeni bir hüküm ihdas ediyordu.

Hz. Zeyneb'in gerek Efendimizden önce Hz. Zeyd'le evlendirilmesinde, gerekse daha sonra Efendimizin onunla evlenmesinde, diğer hanımlarından farklı, Cahiliyet Dönemi adet ve geleneklerini kaldıran hükümler ortaya çıkmıştır.

Peygamber Efendimizin evliliklerinde gerek o zamanın münafıkları, gerekse yeni zamanın dalalet ehli tarafından en çok dile dolanılıp itiraz edilen Hz. Zeyneb'le olan evliliğidir. Ayrıca çok önemli hükümlerin ortaya çıkmasına sebep olan bir evliliktir.

Bütün bu sebeblerle bu evliliğin nikâhı bir "akd-i semavi" dir. yani bizzat Cenab-ı Hak tarafından kıyılmıştır.

Cahiliyyet döneminde kölelik ve imtiyazlı sınıf kavramı en koyu biçimde yer etmişti. Bunun ortadan kaldırılması ve insanların Allah katındaki üstünlüğünün sınıf, rütbe, ırk farklılığıyla değil, takva ile olacağı vurgulanmalıydı. Bunun için en hassas konulardan biri olan evlilik ile bu yanlışın kaldırılması gerekliydi.

Efendimiz Zeyneb gibi asil soylu ve güzel bir kızı, kendi azad ettiği hizmetçisi Zeyd ile evlendirmekle bu alanda bir adım atmak istemişti Ancak toplumdaki yaygın kanaatlerin etkisiyle olacak ki, Zeyneb ve kardeşleri önce bu evliliği uygun görmediler. Hür bir kadının, azatlı bir köle ile evlenmesi o günkü geleneğe uymuyordu.

Zeyneb, Resulullah'a, "Ya Resulallah, ben senin halanın kızıyım, ona varmaya razı değilim, üstelik ben Kureyş'liyim." diye görüşünü beyan etti. Resulullah, Zeyd'in kendi yanındaki ve İslâmdaki değerini anlatıp, aslında ana baba tarafından asil ve soylu bir kimse olduğunu belirti. Derken, Ahzab suresinin 36. ayeti nazil oldu:

"Allah ve Resulü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resulüne karşı gelirse apaçık bir sapıklığa düşmüş olur."

Bunun üzerine Zeyneb, "Ben Allah ve Resulüne asi olamam" diyerek bu evliliği kabul etti.

Fakat bu evlilik iyi yürümedi. Aralarında samimî bir sevgi ve saygı oluşmadı.

Hz. Zeyd, artan bu geçimsizliğe dayanamadı. Efendimize müracaat ederek karısını boşamak istediğini söyledi. Efendimiz çok müteessir oldu. Çünkü bu evliliği isteyen bizzat kendisi idi. Toplumun yanlış algılamalarını kırmak istiyordu. Bu sebebten her defasında Zeyd'e "Karını tut, boşama" diyordu. Ancak her şeye rağmen bu evlilik bir seneden fazla sürmedi. Zeyd, sonunda karısını boşamak zorunda kaldı.

Aradan bir süre geçtikten sonra, sıra Cahiliyette yaygın bir başka yanlış adetin kaldırılmasına gelmişti. Bu da evlâtlıkların, öz evlât gibi kabul edilmesi, dolayısıyla onların hanımları da babalıkların öz kızı hükmünde telâkki edilmesi yanlışı idi.

İslâm, evlâtlık kurumunu temelden değiştirmişti. Ayet-i Kerime bu konuda gayet açıktı:

“Onları, yani evlâtlıklarınızı babalarının ismine nisbet ederek çağırın. Bu Allah katında daha doğrudur. Eğer babalarını bilmiyorsanız, onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır.” (Ahzab suresi, 5)

Bu ayet nazil olduktan sonra Zeyd, artık Zeyd bin Harise diye babasına nisbet edilerek çağrılmaya başlandı. Evlâtlığın kaldırılmasından sonra, evlâtlık hanımlarının da öz kız gibi olmadığı ortaya çıkmış oldu. Ancak bunun bir örnekle de ispatlanması ve kökleştirilmesi gerekiyordu. Bu da Hz. Peygamberin, Hz. Zeyneb'Ie evlenmesi ile mümkün olacaktı. Ancak yerleşik bir adeti ortadan kaldırırken ortaya çıkacak fitne ve dedikodular Efendimizi düşündürüyordu. Ama İslâmın getirdiği bu prensip, kesinlikle kendi üzerinde uygulanacaktı. Bundan kaçınılamazdı. Nitekim bu hususu Kur'an-ı Kerim şöyle dile getirir:

"Hani Allah'ın iman nasip ederek ikramda bulunduğu ve senin de azad edip evlâtlık edinerek ikramda bulunduğun kimseye sen, 'hanımını bırakma, Allah'tan kork' diyordun. Allahın açıklayacağı şeyi kendi nefsinde gizliyor ve insanların dedikodusundan korkuyordun. Halbuki, Allah korkulmaya daha layıktır. Sonra Zeyd o hanımla alâkasını kesince Biz onu sana nikahladık. Ta ki evlâtlıkların boşadığı hanımlarla evlenmenin mü'minler için günah olmadığı anlaşılsın. Allah'ın emri işte böylece yerine getirilmiştir." (Ahzab suresi,37)

Bu ayetin nazil olmasından sonra, Hicretin 5. yılında, Zeyneb, 35 yaşında iken Efendimizle semavi bir akitle evlenmiştir. Nitekim bu evlilik üzerine münafıklar boş durmadı. "Muhammed, oğlunun karısının haram olduğunu bildiği halde, kendi oğlunun hanımını nikahladı!" demeğe başladılar. Bunun üzerine Ahzab suresinin 40. ayeti nazil oldu:

"Muhammed, hiçbirinizin babası değildir, O Allah'ın Resulüdür ve Peygamberlerin sonuncusudur. Allah ise her şeyi hakkıyle bilir."

Peygamberler ümmetleri için bir nevi baba hükmünde olup, onlara kendi babalarından daha büyük bir şefkatle baktıkları halde, bu neseb itibariyle bir babalık değildir. İşte ayet-i kerime bu sebeble Peygamberlerin ümmetlerinden hanım almasının akla, ilme ve tabiata uygun düşmeyen bir durum olmadığını açığa çıkarıyordu. Böylece İslâm, evlâtlıkla öz evlâd hukukunu birbirinden ayırıyordu. Ancak bu adet o kadar köklü ve yerleşik idi ki, o gün müslümanlar arasında bile kimse böyle bir evliliğe cesaret edemezdi. Bu yüzden o günkü münafıklar bu evliliği dillerine dolamış, çeşitli senaryolar üretmişlerdir. Hatta bu evliliği Efendimizin haşa nefsaniyetine düşkünlüğüne delil göstermek istemişlerdir.

Bu evliliği nefsanî ve şehevanî telâkki edenlere Üstad Bediüzzaman'ın veciz ve susturucu cevabı şöyledir:

"Yüz bin defa haşa ve kella. O damen-i muallaya, şöyle pest şübehatın eli yetişmez. Evet, on beş yaşından kırk beş yaşına kadar hararet-i gariziyenin galeyanı hengamında ve hevesat-ı nefsaniyenin iltihabı zamanında, dost ve düşmanın ittifakıyla kemal-i iffet ve tamam-ı ismetle Hatice't-ül Kübra (ra) gibi ihtiyarca bir tek kadınla iktifa ve kanaat eden bir zatın, kırktan sonra, yani hararet-i gariziye tevakkufu hengamında ve hevesat-ı nefsaniyenin sükûneti zamanında kesret-i izdivaç ve tezevvücatı, bizzarure ve bilbedahe, nefsanî olmadığını ve başka ehemmiyetli hikmetlere müstenit olduğunu zerre kadar insafı olana ispat eder bir hüccettir."

Hz. Zeyneb'i daha önce bakire iken de tanıyan Efendimiz, onu Zeyd'le evlendirmeden önce de alabilirdi. Demek ki, bu evlilikte toplumda yaygın eski yanlışların düzeltilmesi ve yeni bir takım hükümlerin yerleştirilmesi gibi önemli hikmetler vardır.

İhsan Atasoy, Peygamberimiz Neden Çok Evlendi?, Nesil Yayınları, İstanbul, 2002, ss. 133- 137.
 
.
cahil kalmayalim okuyalim.

.

Yav git allah aşkınaa evlatlıkla öz evladın bir olmadıgını kanıtlamak için üvey oglunun karısıylamı evlenmesi mi gerekiyordu, ve bu konuda okadar kopan o kadar yaygara var ki ?

ahzap 50
Ey Nebî (Peygamber)! Muhakkak ki Biz, ecirlerini (mehirlerini) verdiğin zevcelerini ve elinin (altında) malik olduğun, Allah'ın ganimet olarak sana verdiği (cariyelerini) helâl kıldık. Ve seninle beraber hicret eden amcanın kızları, halanın kızları, dayının kızları, teyzenin kızları ve nefsini Nebî (Peygamber) için hibe eden ve Nebî'nin (Peygamber'in) de onu almak istediği mü'min kadınları, (diğer) mü'minler hariç, sana özel olarak (helâl kıldık). Onlara (diğer mü'minlere) zevceleri ve ellerinin (altında) malik oldukları (cariyeleri) konusunda neyi farz kıldık, Biz biliriz. (Bu), senin üzerine bir zorluk olmaması içindir. Ve Allah, Gafûr'dur (mağfiret eden), Rahîm'dir (Rahîm esmasıyla tecelli eden).

yaygaralar arttıkdan sonra

ahzap 57
Şüphesiz Allah ve Resûlünü incitenlere, Allah dünya ve ahirette lânet etmiş ve onlara aşağılayıcı bir azap hazırlamıştır.
:):)

GERÇEKDEN YARDIMA İHTİYACIM VAR BU KONUDA HİÇ KİMSEDEN MANTIKLI BİR CAVAP ALAMIYORUM . DOGRUYU ARIYORUM SADECE
 
.
Dini konularla pek bir alakam yok ama, hazreti Ayşe'nin 9 yaşında evlendiği dönem de arab ülkelerin'de normal karşılanıyordu.
Arab ülkeleri bir kenara , batı ülkeler'de buna dahil.

Kızlar oniki yaş civarında evlenirlerdi.
 
.
Benim bildiğim Ayşe ile 9 yaşında değil 6 yaşında evlendi 3 yıl bekledi 9 yaşına varıncada ise cinsel ilişkiye girdi.
 
.
Yav git allah aşkınaa evlatlıkla öz evladın bir olmadıgını kanıtlamak için üvey oglunun karısıylamı evlenmesi mi gerekiyordu, ve bu konuda okadar kopan o kadar yaygara var ki ?

ahzap 50
Ey Nebî (Peygamber)! Muhakkak ki Biz, ecirlerini (mehirlerini) verdiğin zevcelerini ve elinin (altında) malik olduğun, Allah'ın ganimet olarak sana verdiği (cariyelerini) helâl kıldık. Ve seninle beraber hicret eden amcanın kızları, halanın kızları, dayının kızları, teyzenin kızları ve nefsini Nebî (Peygamber) için hibe eden ve Nebî'nin (Peygamber'in) de onu almak istediği mü'min kadınları, (diğer) mü'minler hariç, sana özel olarak (helâl kıldık). Onlara (diğer mü'minlere) zevceleri ve ellerinin (altında) malik oldukları (cariyeleri) konusunda neyi farz kıldık, Biz biliriz. (Bu), senin üzerine bir zorluk olmaması içindir. Ve Allah, Gafûr'dur (mağfiret eden), Rahîm'dir (Rahîm esmasıyla tecelli eden).

yaygaralar arttıkdan sonra

ahzap 57
Şüphesiz Allah ve Resûlünü incitenlere, Allah dünya ve ahirette lânet etmiş ve onlara aşağılayıcı bir azap hazırlamıştır.
:):)

GERÇEKDEN YARDIMA İHTİYACIM VAR BU KONUDA HİÇ KİMSEDEN MANTIKLI BİR CAVAP ALAMIYORUM . DOGRUYU ARIYORUM SADECE


Bu isin mantikla alakasi yok. Mantik arayacak birsey goremedim! Ne ogrenmek istedigini ogrenmek lazim bence:laugh: Biraz filozof takiliyorum ama.
 
.
@Oublious Bu isin mantikla alakasi yok. Mantik arayacak birsey goremedim! Ne ogrenmek istedigini ogrenmek lazim bence:laugh: Biraz filozof takiliyorum ama.[/QUOTE

Ben ateist biri degilm herhangi birşeyin rastlantı sonucu olacagına inanacak kadar kolaycı da degilim. 6 yaşıdayken bilekedime günes nasıl doguyor diye soran bir insanım yani sorgulayıcıyım. Bütün kainata gönderildigi söylenen kitapda ne için peygamberin eşleri konusu ve yatak odası konusu geçmektedir. Peygamber ahlakı ve insanlara örnek olacak olan son peygamber ne diye 9 yaşında bir kız ve üvey oglunun karısıyla evlenir. Ne diye cennette huriler bol içeçek cehennemde sonsuz bir ateş vardır. Yüce yaratıcı ne diye yada hangi sucundan bir insanı sonsuz bir ateşe atar ki ?
 
Last edited by a moderator:
.
@Oublious Bu isin mantikla alakasi yok. Mantik arayacak birsey goremedim! Ne ogrenmek istedigini ogrenmek lazim bence:laugh: Biraz filozof takiliyorum ama.[/QUOTE

Ben ateist biri degilm herhangi birşeyin rastlantı sonucu olacagına inanacak kadar kolaycı da degilim. 6 yaşıdayken bilekedime günes nasıl doguyor diye soran bir insanım yani sorgulayıcıyım. Bütün kainata gönderildigi söylenen kitapda ne için peygamberin eşleri konusu ve yatak odası konusu geçmektedir. Peygamber ahlakı ve insanlara örnek olacak olan son peygamber ne diye 9 yaşında bir kız ve üvey oglunun karısıyla evlenir. Ne diye cennette huriler bol içeçek cehennemde sonsuz bir ateş vardır. Yüce yaratıcı ne diye yada hangi sucundan bir insanı sonsuz bir ateşe atar ki ?


Aga ben sana dinsiz felan filen demedim. Yanlis anlasilma olmasin kirilirim. Demek istedigim her soru mantikli olmayabilir ama her cevap mantikli olabilir. Cunku mantik dogru bilgi'nin/sozun dogrulugunu yanlisliklardan ayirt etmektir. Kelimeler ve kavramlar.
 
Last edited by a moderator:
.
Status
Not open for further replies.

Pakistan Affairs Latest Posts

Back
Top Bottom