What's new

Çay Bahçesi

War-Elephant.jpg

kadir-m%C4%B1s%C4%B1ro%C4%9Flu_669267.jpg
 
.
1. Selahaddin Eyyubi Kürt'dür

2. TIMUR - MOGOL kirmasidir, kimse Türk olarak anmasin dönme SAMAN - Budist zihniyetli Timuru-
Dahiyane bir kurumsal yapi kurma yetenegin ise tartislmaz.

3. ANADOLU topraklarindan Dünya'da'da görülmedigi kadar kalles cikmistir ! (Bugün icin de de gecerlidir )

Sipahilerin ne oldugunu anlatmama gerek yok. Kim demis Piyade Ordusu diye ???

Timur'un ordusuyla birlikte Anadolu'ya girdiği haberini alan Bayezid, silah altına çağırdığı Sırplardanve himayesi altına almış olduğu Türk Beyliklerinden oluşturduğu ordusuyla, Bursa'dan hareket ederek Timur'u karşılamak üzere Doğu Anadolu'ya doğru yönelmiştir.

Osmanlı ordusunun Çubuk Ovasındaki savaş düzeni şöyledir; Azaplar, Yeniçeriler ve Tımarlı Sipahilerden oluşan merkez kuvvetlerine Bayezid kumanda ediyordu. Sadrazam Çandarlı Ali Paşa, Mustafa Çelebi, İsa Çelebi ve Musa Çelebi onun yanında yer alıyorlardı. Sol cenahta bulunan Rumeliden tedarik edilmiş birliklereSüleyman Çelebi, sağ cenahta Osmanlı himayesi altında bulunan Anadoludaki Türk Beyliklerinden tedarik edilmiş birliklere ise Vezir Kara Timurtaş Paşa kumanda ediyordu. Mehmed Çelebi de esas ordunun gerisinde Karakoyunlu Beyliğinden tedarik edilmiş olan ihtiyat kuvvetlerinin başında bulunmaktaydı. Sol cenahın ihtiyat kuvvetlerini Sırbistan Despotu (Aynı zamanda Bayezid'in kayınbiraderi) Stefan Lazareviç'in kumandası altında 10 bin'e yakın zırhlı Sırp askerleri oluşturuyordu. Sağ cenahın ihtiyat kuvvetlerinde ise Kara Tatarlardan oluşan süvari alayı bulunmaktaydı.

Fakat Timur ile daha önceden anlaşmış olan Kara Tatarlar, taarruz sırasında Bayezid'e ihanet ederek yön değiştirmişlerdir. Kara Tatarlar direkt olarak Rumeli ve Sırp askerlerinin arkasına sarkıp, onlara ok yağdırmak suretiyle saldırıda bulunurlar.



Miranşah ileSüleyman Çelebi arasında geçen çatışma sırasında, Timur tarafında bulunan Anadolu Beylerinin kendi sancaklarını açması sonucu, bunları fark eden Osmanlı ordusundaki Anadolu birlikleri de, kendi beylerinin yanında saf tutarak, Timur tarafına geçerler. Yeniçeriler ve Rumeli birliklerinin hiç beklemediği bu saldırı karşısında Osmanlı ordusu tam bir bozgun havasına girmiş olur. Bir tek Rumeli ve Sırp müttefikleriyle Yeniçeriler sırt çevirmeyerek Bayezid'in yanında sonuna kadar savaştılar.


Timur mogol kirmasiysa valla ayas beyazit kac kere kirmadir dusunmek gerek :D Osmanli ordu yapisi roma ordu yapisinin kopyasidir ve piyade agirliklidir. Klasik Turk ordularinda ise piyade yok denecek kadar azdir. Timur 90 bin suvarisiyle osmanli ordusu darmadagin etmistir.
 
.
Inaniyorsan git Bogazici köprüsünden atla, inandigin efsanler belki seni korur.
Burada AFYONCU Iran kültürünü kimseye satmaya kalkma.
Neye inaniyorsam? Hangi efsaneye inaniyormusum ? Hangi iran kulturunden bahsettik ki boyle bisi dedin simdi ? Kafan mi guzel reis :D

Akincilara devsirme demek japonlara zenci demek kadar abestir herhalde :D
 
Last edited:
.
Yavuz nasıl acıtmışsa artık sızısını hala hissediyorlar :D Pers köpekleri yenilmeye, ezilmeye, hakir görülmeye mahkumdurlar! Tarihte böyle olmuştur, bundan sonra da böyle olacaktır.
 
. . . .
All good bro, thank you for asking. I'm just sitting on my sofa after a hard lifting session. How is everything with you?
Good thanks,i have to check on you from time to time,see if you are ok.
I hope you are not planning to become a bodybuilder,you know,to much muscle.:butcher:
 
Last edited:
. .
Good thanks,i have to check on you from time to time,see if you are ok.
I hope you are not planning to become a bodybuilder,you know,to much muscle.:butcher:

Thank you for your wonderful kind words my brother. It is always heart-waming to hear from you and know that you are ok as well.
Lol, I don't plan to become a body builder bro, I train for strength and raw power. I'd like to work up to a 450lbs bench press. Let's see.
 
.
Tamamiyle suvariden olusan Timurun ordusunu piyade osmanli ordusunun yenmesinin zaten imkani yoktu 2 saatte osmanli ordusunu darmadagin olmustur . Hatta timur orduyu bile yonetmemis satranc oynamistir savas esnasinda

Sah ismail Turk oglu Turktur. Meshebi sia olabilir hatta hristiyanda olabilir ? Kime ne amk ? Sah ismaile pers kopegi diyen anca yandan yemis got killaridir. Selcuklu Harzemsah Gazneli gibi buyuk turk devletleri ozaman ala pers kopegiydi hatta farsca yazan osmanli padisahlari pers kopekliginde master yapmistir.


hüsnü merdanoğlu'nun, 1999 yılında ikinci baskısı yapılan atatürkçü düşüncenin evrenselliği adlı çok önemli eserinin 102-106. sayfalarında yazılanların tam metnini, yazarından aldığımız izinle aşağıya aynen alıyoruz:

bütün tarihi kaynaklar, osmanlı devleti'nin türk ulusu tarafından kurulduğunu kanıtlamaktadır. ancak, kuruluş aşamasını tamamlayan ilk kuruculardan sonra, osmanlı padişahlarının ne denli türk oldukları kuşkuludur. çünkü, kuruluş dönemindeki koşullarda geçerli olan; komşu ülkelere saldırma ve onlardan savaş tazminatı ve ganimeti alma siyasasına dayalı olarak güçlenip zenginleştikten sonra, yatak odalarını, "harem'ler kurarak zenginleştiren padişah-halifelerin birçoğu sayesinde, ırk ve kan birliği bozulmuş olduğu görülmektedir. "...bütün kadın sultanlar, bütün padişah anaları, hep yabancı ırklardan alınan köle kadınlardan geldiler. hanedanda bu kan yabancılığı, osmanlı imparatorluğu'nun son padişahına kadar devam etti"(1)

belki bu özelliklerinden dolayı, "halife" sanlı padişahlar, bu sanın yarattığı olanaklardan yararlanarak, yönetimi altında bulunan ve özellikle "türk" kimliği taşıyan yönetilenleri tıpkı bir sürü gibi yönetmeyi yeğlemişlerdir.

henüz kuruluş dönemi olan 1466 yılında yapılan bir derlemede, "türk iti şehre gelince farisice ürer" denilmektedir.(2) osmanlı şairlerinden baki'nin, "muhteşem süleyman" olarak bilinen padişaha sunduğu bir şiirinin türkçeleştirilmiş dizeleri şöyle:

"her taç yoksulluk ve yokluk ehline baş tacı olamaz.
ey hoca türk toplumundan olanın başı kabadır.
türk, sultan olma yeteneğinden yoksundur."

yine bir osmanlı şairi olan nef'i ise; "tanrı, türke irfan çeşmesini yasaklamıştır" demiştir.
divan-ı hümayun yazmanlarından hafız hamdi çelebi 1499 yılında yazdığı şiirinde, "baban da olsa türkü öldür" nakaratını kullanmakta, üstelik bu sözün islam peygamberi hz. muhammet'e ait olduğunu vurgulamaktadır. sadece bir kıtasını yineleyelim:

"sakın türkü insan sanma.
bir an bile olsa türkle birlikte olma.
türk eline şeker olsa o şeker zehir olur.
türkün başını keserken sakın gam yeme.
baban da olsa türkü öldür."(3)

osmanlı tarihinde çok saygın bir konumu olan fatih bile, otlukbeli savaşından dönerken, elinde bıçak olan birisine ne yaptığını sorduğunda; öldürülen türkmenlerin kulaklarını keserek küpelerini topladığını öğrenmiş ve "işine devam et" demiştir.

hırvat kökenli, sadrazam kuyucu murat döneminde (1606-1611), 155.0000 insan doğranmış ya da diri diri kuyulara doldurulmuşlardır. aman dileyen insanlara kuyucu'nun yanıtı "vurun şu pis türkün başını" olmuştur. cellatların bile öldürmeye kıyamadığı çocuğu atından inerek öldüren kuyucu murat, osmanlı'nın yetkilisi, öldürülen çocuk da anadolu'nun evladı türktür. (olayı ayrıntıları ile osmanlı tarihçisi naima'dan öğrenmek olasıdır.) yavuz sultan selim'in, halifeliği zorla da olsa aldıktan sonra, yönetim ile türk ulusu arasındaki anlayış ve ideoloji ayrılığı açık şekilde çelişmiştir. yönetime dayalı şeriatçı anlayış üst yönetime egemen olur iken, anadolu'da yaygın olan alevilik sayesinde türk dili kendini koruma olanağı bulmuştur. yönetimin anadolu'yu dil unsuru aracılığıyla araplaştırmasına ve acemleştirmesine karşı olan bu halk, yok edilmek istenmiştir. bu nedenle anadolu'da öldürülen türk sayısı, yavuz sultan selim zamanında 40.000 kadardır. bu gerçek osmanlı imparatorluğu'nun türk halkından koptuğunun açık bir kanıtıdır.(4)

osmanlı tarihçisi naima aynı bilinç içinde şöyle yazmaktadır: "türkmen çözülüp gitmesi yamandır, cem-ü iltiyamına derman yok." yani, türk ulusu ve unsuru öylesine eriyip çözülecektir ki, bir daha birleşmesinin ve bütünleşmesinin ilacı ve dermanı olmayacaktır.

osmanlı tarihçisi naima "tarihi"nde türkler için; nadan (kaba) türk, idraksiz türk, hilekâr türk ifadelerini kullanmaktadır.(5)

aslında türkler hakkındaki kötü yargılar selçuklulardan beri yaygındır. örneğin, selçuklu yazar aksaraylı kerimeddin mahmud, şunları yazmıştır: "hunhar türkler, köpek ve kurt gibidirler, ellerine fırsat geçerse yağmayı ganimet bilirler, fakat düşman kuvvetleri gelirse kaçarlar."(6)

osmanlı düşüncesinde, "kavmi necip" olarak görülen araplar karşısında türk ulusu aşağılanmıştır. 1912 yılında sebilürreşt dergisinde çıkan bir yazıda; "türk" deyiminin kullanılması, dinsizlik, kâfirlik sayılıyordu. "türk hükümeti", "türk ordusu", "türk ülkesi" deyimlerinin osmanlı halkı üzerinde rahatsızlık yarattığı biliniyordu. 1913 tarihli "mecmuai ebuzziya" dergisinin 94. sayısında; "bizim türklüğümüz sembolizmden başka bir şey değildir. bizler yani türkler müslümanlık içinde erimişizdir. türk falan değil, sadece müslümanız. buharalı hanlar bile kendilerini türk saymazlar. zira onların cetleri de vaktiyle türkistan'ı zaptetmiş olan araplardan başka bir şey değildir," demekle, kendisini ve anadolu'da yaşayan bütün insanların kimliğini inkâr ediyordu. üniversite profesörlüğü de yapmış olan ahmet naim, 1913 yılında yazdığı "islam'da davai kavmiye" adlı kitabında, türke karşı savaş açmış ve "türkün geçmişini bilmesine ve öğrenmesine lüzum ve ihtiyaç yok... gerekli olan şeriatı öğrenmektir," demiştir. 1919-1920 yıllarında şeyhülislamlık görevine getirilmiş ve padişahla birlikte ülkeden kaçmak zorunda kalmış olan mustafa sabri efendi ise, türke türklük benliği vermek isteyenlere "soysuzlar" yakıştırmasında bulunmuştur.(7)

bu tutum ve koşullar içerisinde "türk" kimliği, yönetimin merkezi olan istanbul'dan uzak, savaştan savaşa asker toplamak için anımsanan, anadolu köylerinde kapalı bir kültür içinde dili ve töreleri ile yaşamıştır. zaman içinde "türk" yöneticisine o denli yabancılaştırılmış ki, kimi kez "osmanlı efendisine türk' demek hakaret sayılmış", "türk" sözcüğü, anadolu köylüleri için kullanılır olmuştur.(8)

istanbul alındıktan sonra, osmanlı yönetiminde, devletin en yüksek yürütme organları türke kapalı tutulmuş, devlet adamlarının yetiştirildiği enderun okullarına türkler alınmamışlardır.(9) istanbul'un alınmasından 4. murat'ın ölümüne dek geçen 187 yıl içinde, devşirmelerden 66, türk kökenlilerden de 10 kişinin sadrazamlığa atandığını, aynı dönemde devşirmelerin toplam 167 yıl, türk kökenli sadrazamların da 17 yıl görev yaptığı(10) gerçeği, türklere yaklaşımı gösteren ayrı bir kanıttır. padişahlar, yakın korumalarını da hep devşirme (kul-köle) olanlardan seçmişlerdir.

osmanlı yönetiminin bu tutumuna karşın halk da kendi arasında birlik ve beraberlik içinde değildi. 12. yüzyıl ortalarında ahmet yesevi'nin kurduğu; türk geleneğini, dilini ve kültürünü şamanlık ile bütünleştiren (bektaşilik gibi) tarikatlar anadolu'da yayılmaya başladı. bir taraftan yesevi yanlısı ve türk kimliğini taşıyan tarikatlar yayılır iken, öte yandan da, sünni iran kültürünü benimseyen nakşibendi tarikatı, yeniliklere karşı koyma alışkanlığını güden zeyni tarikatları ve fars diline önem verdiği için daha çok aydınlar (!) arasında yayılan mevlevilik, yaygınlık gösteriyordu. bu tarikatlar içinde, türk kökenli olanları, doğal olarak arap kültürü görmüş olan medreselilerce aşağılanmaya çalışıldı. bu koşullar altında türk halkı kendi yurdunda aşağılanmış oldu. "kaba türk", "anlayışsız türkler", "pis türkler" gibi önyargılar dönemin özelliklerinden oldu.(11)

osmanlı yönetiminde türke yaklaşım o denli aşağılayıcıdır ki, o günlerden kalan aşağıdaki şiir bu yaklaşımı özetlemektedir:

"türk değil mi, merzifon'un eşeği,
eşek değil, köpekten de aşağı."

osmanlı'nın bu yaklaşımına türkün verdiği yanıt, bir şiirin dizelerinde şu şekilde yer almıştır:

"şalvarı şaltak osmanlı
eğeri kaltak osmanlı
ekmede yok biçmede yok
yemede ortak osmanlı"(12)
kendi yöneticilerinin bu tutumu karşısında, yabancılardan da olumlu yorum beklenemezdi. yabancılar, türkleri "yaklaşık 1000 yılına kadar arapların esiri olan türkler dağ insanı niteliğinde bir kavimdir"(13) şeklinde yorumluyorlardı.

ulusçuluğun etkisi ile etnik kökenlilerin, osmanlı yönetiminden birer birer ayrılmaya başladığı 19. yüzyılın ilk yarısında hatta sonlarında bile, osmanlı yönetiminin türke olan yaklaşımı değişmemişti. 1874 yılında "dünya tarihi" kitabının yazarı, askeri okullar bakanı süleyman paşa, "osmanlı devletin adıdır, milletimizin adı türktür" görüşünü savunmasına karşın, bu düşüncesini kendi kitabında bile kullanmaya cesaret edememişti.(14)

koçu bey, 4. murat'a sunduğu risalesinde (küçük kitap) türkler hakkında şunları yazıyordu: "...mezhebi bilinmeyen şehir oğlanı, türk, çingene, tatar, kurt, ecnebi, laz, yörük, katırcı, deveci, hamal, ağdacı, yol kesen, yankesici ve diğer çeşitli kimseler..."

"harem-i hümayuna kanuna aykırı olarak türk ve yörük, çingene, yahudi, dinsiz, mezhepsiz, nice kallaş ve ayyaş şehir oğlanları girer oldu." bu sözler yazılıp türk olduğu söylenen padişaha veriliyordu.(15)

abdülhamit'in araplara ve islamiyete dayanan siyaseti, türkü, türkçüleri baş düşman olarak görmekteydi. onun zamanında "türküm demek, türkten söz etmek büyük suçtu".(16) devletin dayandığı kendi halkına bu denli yabancılaşmasından olsa gerek, osmanlı devletinde kamu ile ilgili belgelerde, türkçe sözcüğe 1876 anayasasına değin rastlanmadı.(17) zaten, dini ile dilini de değiştiren bir ulusa osmanlı devletinden başka yeryüzünde rastlanmamıştır.

osmanlı yönetimi, kendilerini türk olarak görmedikleri için, türk kökenliler "azınlık" konumunda kaldı. 1897 tarihinde, bir ingiliz gezgini şunları söylüyordu: "türk adı nadiren kullanılır, onun iki yolda kullanıldığını işittim; ya bir ırkı ayırt eden deyim olarak, örneğin bir köyün 'türk' veya türkmen' olup olmadığını sorarsın, ya da bir hakaret deyimi olarak, örneğin ingilizce söyleyeceğin 'eşek kafalı' anlamında, 'türk kafa' diye homurdanırsın."(18)

aynı yıllarda, türk-yunan savaşı ortamında şair mehmet emin'in yayımladığı kitapta, "ben bir türküm dinim cinsim uludur" dizeleri yer alıyordu. ancak, üstünlüğü kanıtlamak için şiirler yeterli değildi. kendi yöneticisi tarafından aşağılanan, üst üste gelen yenilgiler sonucunda benliğini, kişiliğini yitiren ve varlığını yitirmek üzere olan türk halkı tarihin en zor dönemini yaşıyordu.

yabancıların türk imgesi ise osmanlı'nın, türke yaklaşımından farklı değildi. türkologlara göre türkler; insanlar arasında anlayış bakımından sonuncudur. inançtan ötesini kavrayamazlar; anlamaya da çalışmazlar... islam dininin türkler üzerindeki etkisi iyi sonuç vermemiştir. türkler, müslüman asya'nın avrupa'ya karşı savaşan askeri oldu. müslümanlık, türk dehasına ters düştü. islam, bu "yarı çinliler"den "acımasız iranlılar" yarattı.(19)

türk aydınının durumuna gelince; çok az sayıda olsa da uyanma belirtileri başlamıştı. bunlar arasında en önemlisi ziya gökalp adını taşıyor.

"sorma bana oymağımı boyumu,
beş bin yıldır millet gibi yaşarım...
deme bana oğuz, kayı, osmanlı,
türküm, bu ad her unvandan üstündür,"

diye haykırıyordu.
öte yandan, özgür düşüncenin olmadığı bir ortamda, kendi ulusal çıkarlarını savunma olanağından yoksun olan bir avuç kişi yurt dışında özgürlük arıyorlardı. bu aydınlar, yurt özlemi ile, ülkelerinden aldıkları yüz kızartıcı haberlerin ve kötü gelişmelerin ezikliği içindedirler. onlardan birisi, o günlerin koşullarını, şu duygusal satırlarla günümüze aktarmaktadır: "bir mayıs sonu ya da bir haziran başı idi. bağımsız fakat, bütün kalbiyle ittifak devletlerinin zaferini kutlayan bir avrupa şehrinde, başım eğik, gözlerim yaşlı dolaşıyorum. yüreğim bir derin uçurum, kafam bir cehennemdir. ...gün geçmiyor ki, bir mağazada bir lokantada türk olduğum anlaşılınca acı bir alay edilme veya ağır bir hakaretle karşılaşmayayım. ...lakabımız 'makak'tı. (bir çeşit şempanze maymun türü). ... gönül verdiğimiz genç kızlar türklüğümüzü sezince bizden iğrenip kaçıyordu.

işte, o şehrin bu cehennem atmosferi içinde, bir gün yılgın ve çekingen dolaşırken, gözlerim, ansızın, bir gazete satıcısının sergisinde, bir sürü gazete adı ve başlıkları arasında, iri harflerle dizilmiş şu satırlara ilişiverdi: 'bir türk generali itilaf kuvvetlerine karşı yeniden harbe hazırlanıyor.' titreyerek gazeteyi aldım. yürürken okuyorum; 'mustafa kemal paşa isminde bir türk generali.' "(20)
işte o mustafa kemal önce bölgesel sonra ulusal toplantılarla türke türklüğünü, dünyaya insanlığını anımsatacak uğraşısını başlatmadan önce geldiği istanbul'dadır.

ancak biz başa dönerek, osmanlı yönetiminin birinci derecede yöneticisi konumunda olan padişahların kökenlerine bir kez göz atalım. böylece, 3. padişah olan 1. murat'tan başlayarak padişah analarının kökeni öğrenilecek, türk ulusunun kanı ve canı üzerine kurulan saltanata karşın, türke düşman oluş nedeni daha iyi anlaşılacak, "ecdat" özlemi çekenlerin "ecdatları" daha iyi tanınmış olunacaktır.

dipnotlar:
1) şevket süreyya aydemir, makedonya'dan... c.2, s.440.
2) burhan oğuz'dan aktaran, şakir keçeli, a.g.y., s. 118.
3) aktaran, şakir keçeli, a.g.y., s. 121.
4) çetin yetkin, türk halkı... s.161.
5) naima mustafa efendi, tarih-i naima, türkçeleştiren: zuhuri danışman, istanbul, c.1, s.168, 238, c.2 s.536. c.3, s.1180, c.4 s.169.
6) aktaran, çetin yetkin, a.g.y., s.12.
7) mustafa coşturoğlu, a.g.y., s.278, 279.
8) bozkurt güvenç, türk kimliği, s.22, 23, cahen'den aktaran, bernard lewis, modern türkiye'nin doğuşu, s.1.
9) hikmet bayur, a.g.y., s.15.
10) hikmet bayur, a.g.y., s.17.
11) özer ozankaya, türkiye'de laiklik, istanbul, 1990, s. 253.
12) özer ozankaya, a.g.y., s.121.
13) warshew'den aktaran, bozkurt güvenç, a.g.y., s. 311.
14) bozkurt güvenç, a.g.y., s.26.
15) aktaran, çetin yetkin, a.g.y., s.145.
16) esat kamil erkut, a.g.y., s.63.
17) m.rauf inan, atatürk'ün evrenselliği, önder kişiliği, eğitimci kişiliği ve amaçları, ankara, 1983, s.198.
18) ramsay'dan aktaran, bernard lewis, a.g.y., s.331.
19) türkoloji uzmanı cahun'dan aktaran, bozkurt güvenç, a.g.y., s.308.
20) yakup kadri karaosmanoğlu, atatürk, istanbul, 1971, s.24, 25

HA unutmadan dogu anadoludan Turkleri surup kurtleri oraya yerlestirende sani buyuk osmanlidir.:undecided:

Bu kadar da ihanet olurmu dine karsi. Peygamberimizin sözü diyorsun ama hadisi kim rivayet etmis ortada yok.

Senden olsa olsa din ve osmanli düsmani olur.
 
.
Bu kadar da ihanet olurmu dine karsi. Peygamberimizin sözü diyorsun ama hadisi kim rivayet etmis ortada yok.

Senden olsa olsa din ve osmanli düsmani olur.

Aha buda artık yeni moda. Sen osmanlı düşmanımın. Diyenler kim biliyormusun tam da ülkeyi ilk terkedip kaçacak tipler. Bu ayrıştırma erdoğan'ın eseri, ben komplo teorilerine inanmam ama bu kansız gürcü bozması gavat sanki Türkiye'ye ayrıştırma çıkartmak için geldi. Önceden Türk ve hainler vardı şimdi türk Sünni - alevi çıktı, Osmanlıci - Atatürkçü çıktı bilmem ondan sonra muslum - ateisti her köşeden bir ayrıştırma. Ben hem müslümanim hem Türk, hem Osmanlıci hem cumhuriyetci, hem Osmanlıci hem Göktürkcu. Ama her Türk, müslüman veya gayri Müslim benim için aynıdır.



Haa birde şimdi bunu yazdığım için bana birileri cumhurbaşkanına hakaret ediyor diyecek. Ne bu yalakalik? Avrupa'da adamlar basbakanlarin yüzüne küfrediyor birşey olmuyor. Bu mentaliteden kurtulun.
 
.
Bu kadar da ihanet olurmu dine karsi. Peygamberimizin sözü diyorsun ama hadisi kim rivayet etmis ortada yok.

Senden olsa olsa din ve osmanli düsmani olur.

Din ne alaka ? kapasitenize koyim takla atin amk Osmanli dusmani degilim ne kadar osmanli senin ceddinse benim daha cok ceddimdir emin ol :) ama osmanli safaviden daha cok Turk milletine zarar vermistir. Dinci meshepci amac guderseniz got olmaya mahkumsunuz . Siz vahabimisiniz amk selefimi ne siniz amk meshepcilik cukuruna cukurlarinda geziyorsunuz ha bana pers kopegi diyen arabin pipinsinden dusmus orumcek kafali ben senin gibi devsirme cocugu degilim ha dogru bazilariniz anadolu hain ama rumeli devsirmeleri cok iyi diyor oda baska konu tabi , osmanlidan beri bu arap kafalilarin nedense Turklukle alip veremedigi var .


Din dusmani ne alaka osmanli kim ki osmanliyi elestirince din dusmani oluyormusunuz ?
 
.
Pers köpekleri mezhepçilikte o kadar ileri giderler ki, o mesajımda sünniliğe de Emevilerin (Arapların) paralel islamı diye karşı çıktığımı görmezden gelip beni mezhepçilikle veya Arapçılıkla suçlayabilirler.

Ne sünniyim, ne şii. Ne mezhepçiyim, ne vahhabi! Türk ve müslümanım, kendimi tanımlarken kullandığım yegane 2 tanım budur. Fosseptik ağızlıların zırvaları kendilerini bağlar.
 
.
Pers köpekleri mezhepçilikte o kadar ileri giderler ki, o mesajımda sünniliğe de Emevilerin (Arapların) paralel islamı diye karşı çıktığımı görmezden gelip beni mezhepçilikle veya Arapçılıkla suçlayabilirler.

Ne sünniyim, ne şii. Ne mezhepçiyim, ne vahhabi! Türk ve müslümanım, kendimi tanımlarken kullandığım yegane 2 tanım budur. Fosseptik ağızlıların zırvaları kendilerini bağlar.

Bunu diyen dingile sormak gerek ki nasil namaz kiliyorsun?Bir meshebe bagli olmak meshepcilik degildir bunu bilmemek daha buyuk bir dingilliktir halihazirda. Tabi pers kopegi diyen sokak kopeklerine ogretmek gerekir ki namaz dua abdest alayi perscedir.

Ha o kopek bilmez ki hanefi meshebinin kurucusu emevilere karsi cikti diye oldurulmustur. Tabi kopekler havlar bilemez kemik atarsin kosar
 
.
Back
Top Bottom