yerli orta menzilli proje ortada bisey yok nasıl seri uretime gececek
Aselsan gözünü yüksek irtifa hava savunma sistemine dikti
Alçak ve orta irtifa hava savunma sistemleri yaptıklarına dikkat çeken Aselsan Genel Müdürü Cengiz Ergeneman, fırsat verilirse Patriot gibi bir sistemi 6-7 yılda geliştirebileceklerini söylüyor.
Bugün Gazetesi’nden Perihan Çakıroğlu’na konuşan Aselsan Genel Müadürü Cengiz Ergeneman, Aselsan’da görev yapan 4 bin 420 personelin 2 bin 560’ının mühendis olduğunu söyledi. Son yıllarda halka daha çok açılan Aselsan, geçen yıl tam 100 bin ziyaretçiyi ağırladı. Bu rakamla, Anıtkabir ve Türk Medeniyetleri Müzesi’nden sonra en çok konuk kabul eden kuruluşu oldu.
- Cengiz Bey, teknik olarak Türkiye “Patriotî gibi füze sistemleri yapabilir mi? Aselsan, bu füzelerin üretimine nasıl katkıda bulunabilir?
Şu anda üzerinde çalıştığımız alçak ve orta irtifa sistemlerini tamamladıktan sonra yapabiliriz. Bir görev verilirse de paralel çalışmalara da başlayabiliriz
- O görevi size kimler verecek?
Savunma Sanayi Müsteşarlığı veya Milli Savunma Bakanlığı verebilir. Böyle bir sistemde bir komuta kontrol sistemimiz var. Bir arama radarımız, bir hedefi takip radarımız var. Bunların, hedefin yüksekliğine, cinsine göre ayrı ayrı tasarlanması gerekiyor. Komuta sisteminin de diğer ünitelerle haberleşmesi gerekiyor. Çok iyi haberleşmesi gerekiyor. Önlemek için de füze araçlarımız var. Füzelerin her birinin geliştirilmesi gerekiyor. Füze geliştirmesinde Roketsan'la birlikte çalışıyoruz. Arayıcı başlıklarını biz geliştiriyoruz. Böyle bir füzenin, füze atış sisteminin de geliştirilmesi gerekiyor. Dolayısıyla bunların hepsi bir sistem haline geliyor. Füzesi, komuta kontrolü, radarıyla birlikte böyle bir sistemin geliştirilmesi de 6 ila 7 yıl almaktadır.
- Şu anda biz bu alanda neler yapıyoruz?
Şu anda bunların tasarımı yapılıyor. Diğer taraftan da radarların tasarımı yapılıyor. Şu anda iki yılımız geçti. Eğer görev verilirse 4- 5 yıl sonra da yüksek irtifalı füze sistemlerini tamamlayabiliriz.
- Üzerinde çalıştığınız en yeni proje hangisidir?
“4G" konusunda bir sözleşme imzaladık. Baz istasyonlarını Türkiye'deki GSM şirketleriyle birlikte biz geliştireceğiz. Baz istasyonlarını tasarlayıp, deneyip onay almamız lazım. Ondan sonra geçiş konuşulacak. Biz bu projenin tasarım aşamasını aldık, üretim aşamasına daha geçilmedi. Şu ana kadar her şey dışarıdan geldi, ilk kez bunu “yerli olarak tasarlayacağız ve üreteceğiz.
- 4G'yi nasıl yapacaksınız?
4G'yi sadece Türkiye'de kullanmayı değil, dışarıya da götürmeyi düşünüyoruz. Tasarım fazında ilgili iki firma ile birlikte çalışıyoruz. Tasarım bittikten sonra Turkcell, Vodafone ve Avea ile ne yaparız, ne kadar olur onu kararlaştıracağız. Gitmek istediğimiz sistemde bir baz istasyonuna bütün operatörleri birlikte koymak olacak.
- Böylece kirlilik de önlenecek değil mi?
Üç baz istasyonunu aynı yere koyacağımıza, daha düşük güçte müşterek kullanılacak üç istasyonla hem çevreyi daha az kirletecek hem de daha geniş bir alanı kapsayacağız. Tasarım fazı en az 2 sene sürecek. Tasarlanacak, sertifiye edilecek, daha sonra da üretim için operatörler ile görüşülecektir. Amacımız tasarlanan sistemleri birçok alt yüklenici firmamızla birlikte üretmek ve yurt dışına da satmaktır.
- Barış sürecine girdik. TSK, harcamaları azaltırsa neler yapmayı planlıyorsunuz?
Orduların harcamalarına baktığımızda büyük kısmı, insan gücünden ve bunların beslenmesi, nakliyesi ve barındırılmasından kaynaklanıyor. Şu anda biz bu tür harcamaların azalacağını, insan sayısının azalacağını ama buna mukabil ordunun daha iyi techiz edileceğini düşünüyoruz.
Örneğin eskiden 100 kişiye bir gece görüş gözlüğü alınırken, ileride herkesin bir gece görüş gözlüğü, herkesin bir telsizi olması gerekecek. Nedeni de daha az kişiyle daha güvenilir iş yapmak için. Bütün ordular için böyledir. Sayı azalabilir, savunma harcamaları düşebilir ama ordunun iyi ve en son teknoloji kullanan ile teçhiz edilmesi gerekmektedir.
300 milyon dolarlık ihracatı hedefliyoruz
- İhracatı boyutunuza göre neden küçük görünüyor?
Birtakım zorlukları var bunun. Savunma sanayi pazarı, cep telefonu pazarı gibi değil. Her sene büyümüyor. Bazen de küçülüyor. Dolayısıyla bir satış yapmanız için başkasının elindeki işi almanız gerekiyor.
- Bunu başarmak zor mu?
Büyük ölçüde başarılı olduk. İhracat rakamını son yıllarda ikiye üçe katladık.
- 2013'te ihracat hedefi ne kadar olacak?
Yaklaşık 200 milyon dolar hedefliyoruz. Hedefi 2014 - 2015 yıllarında 1.2 milyar dolarlık bir şirket, 300 milyon dolarlık da ihracat olarak koyduk.
İşte Aselsan'ın en çok satanları
- Dışarıda en çok neler satıyorsunuz?
Haberleşme sistemleri ve telsiz satışları, radarlar başta geliyor. Gece görüş ürünleri var. Mesela, dünyadaki 8-10 ülke ki, ABD de dahil telsizlerimizi kullanıyor. Yeni tip karakol botu iyi satılıyor. Her gemi ile birlikte sistemlerimiz de yurtdışına gidiyor. Stabilize silah sistemimizin (STAMP) yüzde 80’ini dışarıya satıyoruz.
- Savunma ihracatında tekeli elinde bulunduran ülkelere yeterince mal satabiliyor muyuz?
O ülkeler, kendi ülkelerinde üretilmeyen malları zaten almıyorlar. ABD, Fransa, Rusya başta geliyor. Bunlar silah ve savunma ürünü satıcıları. Eğer çok acil, limitli ihtiyaçları varsa bunu temin ediyorlar. Normal ihtiyaçlarını ise yurt içinde üretmek koşuluyla alıyorlar.
- Peki, bizde böyle bir koşul var mı?
Bizde de bu tür şeyler var ama uygulanmıyor. Yüzde 15 daha pahalı olsa bile yerli üretimin tercih edilmesi gerekiyor. Bu yapılmadığı için dış rakiplerle birebir yarışmaktayız. Oysa, iş yaptığımız için bütün vergileri, sosyal hakları ödüyoruz. Bizden alım yapıldığında paranın yaklaşık yüzde 35'i vergi olarak geri dönüyor. Ancak dışarıdan ürün alındığında hepsi dışarı gidiyor.
- Yeni müşteri kitleniz arasında hangi ülkeler var? Mesela, G. Amerika'ya ürün satabiliyor musunuz?
Güney Amerika kıtasındaki ülkelerin bu konulara ayırdıkları bütçeler kısıtlı. Elektronik ürünlere gelinceye kadar biraz zorlanıyorlardı. İstikrarsızlık ve doğal afetler nedeniyle ertelenebiliyor. Şu anda savunma bütçeleri limitli olan ülkeler için bizim de ABD'nin FMS'si gibi bir kredi sistemini devreye almamız gerekiyor. Burada devletten devlete kredi veriliyor. Kredi veren ülkenin firmalarından yapılacak alım için kredi tahsis ediliyor. O zaman o yıl o ülkenin savunma bütçesinde olmamasına rağmen bir satış gerçekleşebiliyor.
- Peki bu tip kararları kimler verecek?
Şu anda bu konuşuluyor. Savunma Sanayi Müsteşarlığı'na da müracaat ettik. Eximbank'la bir yeni anlaşma yaptılar. Dolayısıyla belli projeleri Eximbank destekleyecek. Ama, yaptığımız uluslararası sözleşmeler gereği silah ihtiva eden araçları satamıyoruz. Telsiz sistemlerine kredi verebiliyor ama makineli tüfek sistemini ya da füze sistemini destekleyemiyor. Bunların da satışının devlet tarafından değerlendirilmesinin uygun olacağını düşünüyoruz. İlgili bakanlıklar bunları biliyor ve üzerinde çalışıyorlar. Böyle bir kredi mekanizması uygun olursa satışlar da daha iyi duruma gelecektir.
Kaynak:
Kokpit Aero