tahminimce hayatım boyunca bana söylenenlerin sadece %7-8'ine inanmışımdır belki, her neyse konuya dönelim,
Evet bunlar gerçekler, hatta yanlış hatırlamıyorsam Turgut Özakman Ç. T. Kıbrıs kitabında da bahsetmişti herhalde biraz bundan.
Bu olası harp planları kesinlikle doğrudur. TSK'nın Tehdit değerlendirme&Muhasebe durumunda OHAL doktrinlerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Ben orda sadece olası harekat durumunda düşmana nereden ve nasıl saldirilacaginin belli ve planlanmış olduğunu söyledim, ama genel olarak ele alırsak, bu doktrin sadece muharip&muharebe planlarını kapsamıyor, ayrıca o durumlarda hangi bölgelerde OHAL ilan edileceği, kuru yemek stoklarının ne biçimde ve hangi tarafa doğru koordine edileceği, hangi bölgelerin yurdun hangi bölgelerine kaydırılacağı, hangi servis-dışı ekipmanların&silahların yeniden alınacağı, seferberlik ilan edilip edilmeyeceği, edilecekse hangi yaş grubundan ne kadar kişinin silah altına alınacağı...vs vs.
Bu unsurlar say say bitmez, ama bunlar gerçektir. Günümüzde haberlerde gördüğümüz 5 kilo makyaj yapmış yorumculara&habercilere pek aldanmayalım.
Ne zaman ne olacağını kestiremeyiz hele ki ülkemiz'in Güney Doğu'sundaki durumlar ele alındığında, her zaman her şeye hazırlıklı olmak gerek. Ki Silahlı Kuvvetler'de bu prosedür nerdeyse 40 yılı aşkındır var. Biz vatandaşlar düşünmesekte, sayılı ordularının bilim kurgu ürünü olan "uzaylı saldırıları" dahil her türlü olasılığa karşı bilinci olması beklenir ve öyle olduğu da bilinir zaten. Hatta geçenlerde bi ara Rusya Hava Kuvvetleri komutanı ülkesinin bu konudaki eksiklerini sitem etmişti Putin'e. Bazı şeyler göründüğü gibi o kadar da basit değildir.