Çünkü "ana dil" diye bir kavram yoktur. Dil denen şey, insanların düşüncelerini alma ve vermede kullandıkları birer
şifredir. Bütün diller, insanlarca uydurulmuştur, ve uydurulmaya devam etmektedir. Her bir bireyin dili, bir ötekinin dilinden farklıdır.
Zaten Devlet'in eğitim sisteminin amacı da budur; vatandaşların bildiği ortak kelime sayısını arttırabildiği kadar arttırmak.
Hatice nene "gel yavirum sana menen içerem" der, onun kızı Esra ise "iphone(ayfon)da Shakira'nın son şarkısını dinledim, kopuyoz yaneee" der. Esra, Hatice nene'nin kızı. E bunların konuştukları diller aynı mı?
Elbette değil.
Dil denen şey sabit birşey değil, jenerasyondan jenerasyona değişir, kültürel akımlardan (şarkı/film/tiyatro/kitap/şiir vb.) etkilenir, karışır harmanlanır. Zaten gün gelecek dünyada, insan ırkının konuştuğu sadece bir dil kalacak.
Varolmayan kavramları gerçek kabul edip, bunlar üzerinden ajitasyon yaratıp madur edebiyatı yapmanın hiçbir mantıklı yanı yok.