Nurcihan K. (29), 1987 yılında İstanbul’da lokanta işleten bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi. K. Ailesi’nin 5 çocuğundan biri olan Nurcihan 8 yaşındayken babası bir cinayete kurban gitti. Anne Nursel K., eşi ölünce çocuklarını alarak memleketi Adana’ya yerleşti. Annenin, çocuklarıyla birlikte yaşamak için aldığı ev 1998 yılında yaşanan Adana depreminde yıkıldı. Aile kiraya çıktı. İşte o günlerde, Nurcihan çöp dökmek için sokağa çıktığı sırada, o dönem 22 yaşında olan Güner A. (40) tarafından kaçırıldı. Henüz 11 yaşında olan Nurcihan K., verilen ilaçlı çayın etkisiyle kendinden geçti ve Güner A.’nın tecavüzüne uğradı. Küçük kız uyandığında kendisini anlatılamaz bir manzaranın içinde buldu... Nurcihan hayatının en büyük acısını en büyük şokunu 11 yaşında yaşadı.
YAŞI BÜYÜTÜLÜP NİKÂHI KIYILDI
Habertürk'ten Ümran Avcı'nın haberine göre, Anne Nursel K., kızının kaybolduğunu söyleyerek polise başvurdu. Polisin aradığı Nurcihan, Güner A.’nın evinde bulundu. Gözaltına alınan Güner A., mahkemece tutuklandı. Nurcihan K. ise evine döndü. Ancak Güner A.’nın ailesi sürekli K. Ailesi’ne gelerek şikâyetlerinden vazgeçmeleri konusunda baskı yaptı. Anne gücü yettiğince direndi. Baskı ve tehditler artınca dayanamadı ve şikâyet geri çekildi. Gönüllü bir ilişkiymiş gibi gösterildi. Nurcihan’ın yaşı mahkeme kararıyla büyütüldü. 1987 olan doğum tarihi 1983 olarak gösterildi.
TECAVÜZCÜSÜ 7 AY HAPİS YATIP ÇIKTI
Güner A., Nurcihan’ın yaşı 15’ten büyük gösterilince sadece 7 ay hapis yattı. Nurcihan, gerçekte 11 yaşındayken, kendisine tecavüz eden adamla nikâh masasına oturtuldu. Tecavüzcüsünden biri kız, iki çocuğu oldu. 6 yıl evli kaldı. Kâbus gibi geçen evlilikten sonra boşandı. Bu süre içinde kocası, hırsızlık ve uyuşturucu suçundan birçok kez cezaevine girip çıktı. Genç kadın bu sürede midesinden de ameliyat oldu, midesi alındı. 2 çocuğundan aldığı destekle hayata tutundu.
"EVLİ KALDIĞIM HER GÜN İŞKENCEYDİ"
Nurcihan, bir ‘tecavüzcüyle’ yaşamanın ne demek olduğunu ve 6 acı yılı HABERTÜRK’e şu cümlelerle anlattı:
“Nikâh kıyılıp eve gittiğim andan itibaren hep ağladım. Korkumdan kapının arkasına saklandım. O bana yaptığının bedelini 7 ay içeride kalarak ödedi ama ben evli kaldığım 6 yıl boyunca her gün tecavüze uğradım, her gün bedel ödedim. O adamı görünce, korkudan mı mide bulantısından mı bilmiyorum sürekli kusuyordum. Geceleri korkudan uyuyamıyordum. Korkmasam bile yanında uyumak istemiyordum. Tiksiniyordum. Onu görmek büyük acı veriyordu ve bu acı hiç geçmiyordu. Ahıra gidip hayvanlarla uyuyordum. Kimi zaman da kayınvalidemin yanına kaçıyordum. Tecavüzcü bir adamla evlenmek anlatılır gibi bir şey değil.”
"OYUNCAĞIM BEBEĞİM OLDU"
“Yaşım küçüktü ama hayat beni çok büyüttü” diyen Nurcihan, ne anneliği ne çocukluğunu yaşayabildiğini söyledi. Hiç oyuncağı olmayan Nurcihan, “Benim oyunum, sabah 5’te uyanıp sobayı yakmak, yemek hazırlamaktı. Benim oyuncağım doğurduğum bebekti” dedi. Ölmek için çok uğraştığını, defalarca intihara kalkıştığını da söyleyen Nurcihan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bana tecavüz edenle evlendirildikten sonra kaç kez denedim ölmeyi. İlaç içtim, bileklerimi kestim, üçüncü kattan atladım, evdeki iğneleri kırıp içtim, gece ölmeye yattım. Kocam sonunda başka başka suçlara karışınca 6 yıl sonra boşandım. Sonrasında bırakın erkekleri tüm insanlardan öyle bir korktum, öyle bir güvensizlik yaşadım ki yeniden hayat kuramadım. Annemlere de söyledim, vasiyetimdir: Öldükten sonra beni kefenle gömmesinler, gelinlik giydirsinler bana...”
"TECAVÜZ EDENDEN KOCA OLUR MU?"
Nurcihan, sözlerini şöyle noktaladı:
“Sesimi herkes duysun... Sakın hiçbir çocuğu tecavüz edenle evlendirmesinler. Benim yaşadıklarımı Allah başkasına yaşatmasın. Tecavüz eden bir insandan koca olur mu? Baba olur mu? Adam hırsızlık, gasp ve çocuğuna cinsel istismardan cezaevine girmişti bir hafta önce salıverdiler. Bakın benim iki çocuğum var. İlk çocuğumu da şiddet yüzünden 6 aylıkken kaybettim. Kızım şimdi 15’ine giriyor. Cezaevinden çıkar çıkmaz kızımı aramış cinsel istismara girecek laflar etmiş. Korkudan çocuğumu okula gönderemiyorum. Boşandım da ne oldu yaşıyor muyum? Hayır! O mezara girmeden bana huzur yok. Bu adam bana bir hayat borçlu. Yalvarıyorum bizim yaşadığımız herkese örnek olsun ve böyle bir yasa çıkmasın!”