What's new

CALIPHATE'S LAST YEAR (1923 PHOTOS of ISTANBUL)

forummurat

FULL MEMBER
Joined
Feb 5, 2008
Messages
323
Reaction score
0
CALIPHATE'S LAST YEAR (1923 PHOTOS of ISTANBUL)


The term Caliphate/Hilafet (from the Arabic خلافة or khilāfa) refers to the first & only system of governance established in Islam, and represented the political authority and unity of the Muslim Ummah. It was initially led by Prophet Muhammad's [PBUH] disciples as a continuation of the political authority the prophet established, known as the 'Rashidun Caliphate'. It represented the unity of the Muslim Ummah, and was the world's first major welfare state. A "caliphate" is also a state which implements such a government.

The caliph, or head of state, was often known as Amir al-Mu'minin (أمير المؤمنين) "Commander of the Believers". Prophet Muhammad [PBUH] established his capital in Medina, and after he died Medina remained the capital for the rashidun period.

The first Caliph to be called Amir al-Mu'minin was Abu Bakr Siddique and then Umar ibn al-Khattāb, the second of the Four Rightly Guided Caliphs. Uthman ibn Affan and Ali ibn Abi Talib also were called by the same title.

After the first four caliphs, the Caliphate was claimed by the Umayyads, the Abbasids, and the Ottomans, and for relatively short periods by others, in al-Andalus, North Africa, and Egypt.

Mustafa Kemal Atatürk officially abolished the last Caliphate, the Ottoman Empire, and founded the Republic of Turkey, in 1924.
 
Last edited by a moderator:
. .
at that time caliphate was nothing more than a sembolic and effectless figure for hundres of years.so being abolished by the young republic was not done with hatred. the caliphate and the sultan that welcomes enemies into the borders, were totally disloyal for ottoman existence and the great historical background.
 
.
Are you an ignorant Kemalist or Secularist?

Sultan Abdulhamid was deposed throne by İttihat and Terakki Party (Young Turks Party) Big majority of this party were MASON.. This party seized government in coup in 1909 and Sultan arrested. Sultan Abdulhamid was the last real Sultan of Ottoman State. Sultanate of following 2 sultan (Mehmed Rashad and Vahidaddin) was symbolic. Their powers curtailed. ie actually ended the real Ottoman State in 1909. Young Turks Party eliminated the last remnants of the Ottoman State by a few years. Managers of the party fled to Europe.

A few years later Ottoman died completely and Mustafa Kamal drew the boundaries of the new Turkey and started un-Islamic revolutions.. He abolished Caliphate, prohibited Kuran, Azaan and Arabic Alphabet. And Turkey was the most poorest and militarist state of the world in the hands of Kemalists.. Muslims of hundreds of thousands were massacred.. At last Turkey began to break the chains of Kemalism since 10 years and therefore quickly growing with the strong of Islam.. Outworn, ignorant, conservative, bigot Kemalism is demolising and Turkish people reach strong of the freedom..!!! The darkness of Kemalism is finishing.. GAME OVER !!!
 
.
57203522fw9.jpg


69621086ku1.jpg


images


images


Atatürk'ün Peygamber Efendimize Duyduğu Hayranlık
Atatürk'ün Kuran-ı Kerim'e duyduğu derin sevgi ve saygısı, İslam dininin en saf şekliyle yaşanmasına olan inancı onun dindar yönünü her dönemde ortaya çıkarmıştır. Her zaman gerçek din ile batıl inançlarla dolu gericiliği net biçimde ayıran Atatürk, birçok konuşmasında, samimi ve içten bir şekilde Allah'tan, İslam'dan, Kuran'dan saygı ve bağlılıkla bahsetmiştir. Hz. Peygamberimizi övmüş ve Türk Milleti'ne, gerçek dine sarılmayı ve daha dindar olmayı tavsiye etmiş. Allah'a yönelmede Hz. Muhammed'i rehber göstermiştir:

"Bütün dünyanın Müslümanları Allah'ın son peygamberi Hz. Muhammed'in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli. Tüm Müslümanlar Hz. Muhammed'i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli; İslamiyet'in hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli. Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler." (Atatürk, Nedim Senbai, A.Ü. Dil, Tarih, Coğrafya Yay., s. 102, 1979)

Hz. Muhammed'i överek O'nu kendisine örnek alan Atatürk, Hz. Muhammed'in peygamberliğine kesin olarak iman etmişti. Hz. Muhammed'e duyduğu hayranlığı ve O'nun peygamberliğini heyecanla anlattığı bir sırada yanında bulunan M. Şemseddin Günaltay, Ata'nın o anki halini şöyle anlatmıştır:

"... Atatürk'ün denizlerden renk alıp renk veren gözleri, masanın üzerinde serili haritaya dikildi ve beni kolumdan tutarak masanın başına çekip parmağını bir noktaya dikti. Bu, kendi elleriyle çizdikleri bir askeri harita idi ve Hz. Muhammed'in büyük Bedir Cengi'ni adım adım gösteriyordu. Hz. Muhammed'e ve O'nun peygamberliğine kadar, büyük askeri dehasına hayran olan eşsiz Sakarya Galibi, Bedir Galibi'ni göklere çıkarırken, "O'nun Hak Peygamber olduğundan şüphe edenler, şu haritaya baksınlar ve Bedir destanını okusunlar" diye heyecanlandı.

Ata'nın son sözü şu olmuştu:

- Hz. Muhammed'in bir avuç imanlı Müslümanla mahşer gibi kalabalık ve alabildiğine zengin Kureyş ordusuna karşı Bedir meydan muharebesinde kazandığı zafer, fani insanların karı değildir, O'nun Peygamberliğinin en kuvvetli delili işte bu savaştır. (Atatürk ve Din Eğitimi, Ahmet Gürbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, s.28)

Atatürk"ün Hz. Muhammed'e duyulacak sevgiyi tarif ettiği sözleri ise şöyledir:

"Büyük bir inkılap yaratan Hazreti Muhammed'e karşı beslenilen sevgi, ancak onun ortaya koyduğu fikirleri, esasları korumakla tecelli edebilir." (Şemsettin Günaltay, Ülkü Dergisi, sayı 100, s. 4)

Atatürk, dinimizin tam anlamıyla ve aslına uygun olarak yaşanmasını ve milletimize doğru, modern, hurafelerden arındırılmış bir din anlayışını benimsetmeyi hedeflemiştir. Hiçbir aşırılığa kaçmadan, Kuran'ın modern bir dünyayı tarif ettiğini çok net biçimde özümsemiştir.

300px-Ataturk-1905-Zubeyde-Makbule.jpg


ataturk-ataturk-mustafa-kemal-ata.jpg
 
. .
Its good to reflect over history and learn from it but it is also important to look forward and not back, one of the reasons why the Muslim world lagged behind and still does is because we became so stuck in our past and so stagnant that we forgot to adapt with time.
 
. .
you are the owner of the islam,aren't you? you decide who is muslim or not.even instead of Allah(c.c),you have a scale to think yourself as a better Muslim then Atatürk.you are able to consider my opinions,my ideas and everything with your demolished brain cortex.

Sen benim muhattabım değilsin.Kendi inandığın ya da inandırıldığın tarih bilginle insanları yaftalamaya,suçlamaya,nefretini kusmaya devam et.zira benim bildiğim ve inandığım yüce islam dini senin gibi aklıevvel bilgisi az kişilerle münakaşa etmeme izin vermiyor.

---------- Post added at 08:06 PM ---------- Previous post was at 08:05 PM ----------

4 Ekim 1911. İtalya ilk sömürgesini oluşturmak amacı ile Libya’nın işgaline başlıyor. Osmanlı Devletinin İtalya ile açık ve kapsamlı bir savaşa gücü yok. Ancak isteyen subayların gönüllü olarak Libya’ya gitmelerine izin verildi. Binlerce subay arasından bir avuç subay gönüllü olarak Libya’ya gitti. Mustafa Kemal, 22 Aralık 1911’de Derne’dedir. Herhalde, Libya’da İtalyan emperyalizmine karşı gönüllü savaşmaya gidenlerin 1913-1938 arasında Türkiye’yi yönetmeleri tesadüf değildir. Arap kabilelerini bir gerilla savaşı için örgütlediler ve İstanbul, Libya’dan vazgeçen anlaşmayı imzalayana kadar İtalyanlar ile savaştılar. (1911-1912)



Mustafa Kemal, İstanbul’a döndükten sonra ordunun günlük siyaset dışında kalmasını istediği için artık yönetimde olan Enver Paşa tarafından ataşemiliter olarak Sofya’ya yollandı.(1913-1914)



Birinci Dünya Savaşı başlayınca Mustafa Kemal, görev istedi. Çanakkale’ye atandı. İngiliz, Avustralya, Yeni Zelanda ve Fransız birlikleri ile savaştı, yendi. (1915-1916) Çanakkale’den sonra Mustafa Kemal, 16. Kolordu’ya Doğu cephesine atandı. 16 Nisan 1916’da Silvan’da göreve başladı. Muş-Bingöl hattında ilerleyen Rus Ordusu ile savaştı. 7 Ağustos 1916’da Muş’u ve sonra Bitlis’i Rus Ordusundan geri almıştır. Haziran 1917’de Mustafa Kemal, 7. Ordu ile Filistin Cephesinde görevlendirildi. Artık sırada tekrar İngiliz Ordusu vardı. Ancak, İngilizler kadar büyük bir sorun Türk askerinin kanı üzerinde Alman menfaatlerini gerçekleştirmeye çalışan Alman komutanlardı.



Ekim 1917’de görevinden istifa edip İstanbul’a döndü. Mustafa Kemal’in İstanbul’a dönmesinden 15 gün sonra İngilizler saldırdılar ve Kudüs’ü aldılar. Mustafa Kemal’in uyarılarında haklı olduğu anlaşılmıştı. 1 Eylül 1918’de tekrar aynı göreve atandı ve göreve başladı. Bu sefer Alman Falkenheim gitmiş, onun kadar yanlış bir adam olan Liman von Sanders yerini almıştı. Sanders’in mutlak ölüme götürdüğü Türk birliklerini, yok olmaktan kurtarıp, savaşarak geri çekti ve kuzeyde sağlam bir hat üzerine yerleştirdi.



Artık Birinci Dünya Savaşı bitmişti. Biz kaybetmiştik. Ancak Mustafa Kemal, Türk milletinin yeni bir savaşa başlayacağının bilinci içinde her bir Türk gencini gelecekteki savaş için hazırlıyordu. (1917-1918) 19 Mayıs 1919. 1774’ten beri geri çekilen Türk milleti artık “nihai” olarak yenilmiştir. Kazanılan son büyük savaş 1730’dadır ve üzerinden 188 sene geçmiştir. Düşmanlarımız sadece bizi değil, müttefiklerimizi de yenmişlerdir. Yunan Ordusu, Avrupa emperyalizminin kiralık ordusu olarak Anadolu’ya yollanmıştır. İngiliz başbakanı, “Türkler, Asya’nın Kızılderilileridir ve akıbetleri de onlarınki gibi olacaktır” demektedir. Halk, yoksul, yorgun ve inançsızdır.



Mustafa Kemal Paşa’nın 1911’de Libya’da en küçük gerilla birliğinden başlayarak sekiz sene içinde ordu komutanlığına kadar her kademedeki birliğe komuta ederek pişen askeri dehası, şimdi siyasi ve psikolojik bir dehayı ortaya çıkarmaya başlar. Mustafa Kemal, Türk milletini tekrar savaşa ikna eder. Birinci ve İkinci İnönü, Eskişehir-Kütahya, Sakarya, Dumlupınar. Sonra önce İzmir’e ve İstanbul’a giren Türk Ordusu. İstanbul’un ikinci kez fethi. Hazreti Peygamberin hadis-i şerifi yere düşmez. “Konstantinopolis’i fetheden asker ne güzel askerdir. Onu fetheden komutan ne güzel komutandır.”



İstiklal Harbi, Türk milletinin savaşı tekrar kabul etmesi ve İngiliz emperyalizmini siyasi, Yunan ordusunu ise askeri olarak yenmesidir. (1919-1922) Sonra Türkiye Cumhuriyetinin kurulması başlar. 1071-1730 arasında sürekli savaşarak ilerleyen ve sonra 188 sene sürekli savaşarak geri çekilen bir millet, bir dinin tek başına birleşik Avrupa’ya karşı kılıcı ve kalkanı olan bir millet, yaralarını sarmak için çabalamaktadır.



Bir milyon lirayı iki milyon lira yapmak kolaydır ancak bir lirayı iki lira yapmak zordur. Ve Türkiye, 1923’te bir lirayı iki lira yapmak için çalışmaktadır.



8 Kasım 1938. Mustafa Kemal, uyanır. Saate bakar göremez. Hasan Rıza Soyak’a sorar. “Saat kaç?”, “7.00 efendim” Aynı soruyu birkaç kez daha sorar. Soyak, cevabı tekrar ederek, saatin 19.00 olduğunu söyler.



Soyak, “biraz rahat ettiniz mi efendim?” diye sorar. Gazi “Evet” der. Doktor Neşet Ömer İrelp, dilini çıkarmasını ister. Mustafa Kemal dener. Ancak sonra dilini geri çeker. İrelp’e dikkatle bakar ve son olarak “Aleykümselam” der. 30 saat süren komadan hiç çıkmaz ve 10 Kasım saat 09.05’de kalbi durur.



“Melekler, onların canlarını iyiler olarak alırken, ’selamün aleyküm! yapmış olduğunuz iyi işlere karşılık cennete girin’derler.” (Nahl/32)
 
.
you are the owner of the islam,aren't you? you decide who is muslim or not.even instead of Allah(c.c),you have a scale to think yourself as a better Muslim then Atatürk.you are able to consider my opinions,my ideas and everything with your demolished brain cortex.

Sen benim muhattabım değilsin.Kendi inandığın ya da inandırıldığın tarih bilginle insanları yaftalamaya,suçlamaya,nefretini kusmaya devam et.zira benim bildiğim ve inandığım yüce islam dini senin gibi aklıevvel bilgisi az kişilerle münakaşa etmeme izin vermiyor.

Dostum ben sana hakaret etmedim.. "Sen cahil bir kemalistsin" demedim, "sen cahil bir kemalist misin?" diye sordum ve nefretimi ve eleştirimi çağdışı kanlı kemalizme yönelttim.. Kalbini kırmak istemem ama hızla ilerleyen bir dünyada kemalizmi mantıklı savunmak pek mümkün değil.. Çünkü o rejim bu koca milleti saraylardan alıp kulübeye hapsetmiştir.. Elbette farklı düşünebiliriz.. Hakaret etmedikten sonra da herkes herkesin konumuna ve düşüncesine saygı duymalıdır.. Ne "İslamın sahibi"yim, ne de "iyi" bir insanım.. Büyük bir ihtimalle de günahlarım seninkinden çoktur.. Tarih bilgime gelince, seninkinden iyi olduğunu düşünüyorum.. :)) Allah'a emanet ol.. Selamlar.. Sevgiler..
 
. .
the truth is unfortunately the last caliph was T. E. Lawrence he was an englishman, better known as Lawrence of Arabia he saved the muslim world and Islam from Turks and he turned back to England!
 
. . . .
Back
Top Bottom